Cengiz Ünder atağı varsa ve gerçekleşirse…

Galatasaray'ın ve Okan Hoca'nın "8+3 kısıtlamasında en büyük problemi" ne yazık ki, "Süper Lig futbolculuğuna "pırıl pırıl parlayarak giren" Kerem ile Yunus'un "bugün 'Galatasaray futboluna yakışmayan' bir durakta oyalanmakta" ısrar etmeleridir!..

 

"Ben futbolundan" vazgeçmeyen ve "böylece 'kendilerine tanınan onca imkân ve fırsatı' bol keseden harcayan" bu iki futbolcu… Okan Hoca'yı "iki kanatta ve +3 kontenjanında ortaya çıkan boşluğun en az birini bir Türk futbolcu ile doldurma" zorunda bıraktılar… Ocak transferinde "yeni ve yeterli" bir Türk oyuncu… 

 

İşte tam da bu sırada, "yeni ve yeterli bir Tük kanat oyuncusu" sahneye çıktı… Yıllardır Roma - Leicester - Marsilya arasında gidip gelmelerle bugünlere gelen ve "sonunda Marsilya'nın da müşteri aradığı" Cengiz Ünder'in "ocak transferinde bu defa da Galatasaray'a geleceği" haberleri gazetelerde yer aldı.

 

Cengiz Ünder'in bonservisi için Roma'ya 8,5 milyon avro ödeyen Marsilya'nın hocası Igor Tudor'un kulübeye çekmesi sonucu, Galatasaray'a "satın alma şansı" doğmuştu. 

 

Haberlere göre "pazarlık başlamıştı" ve "bu sezonun kalanı için kiralık" ve "gelecek sezon için bonservis" formülü gerçekleşebilirdi…
Galatasaraylıların merak ettiği husus "bu haberleri, Galatasaray Kulübü'nün yalanlayıp yalanlamayacağı" idi…

 

25 yaşındaki Genç ve A Millî takımlarımızda da forma giymiş, futbolcunun "sezon başı niyeti Fransa'da kalmaktı" ama Galatasaray'ın eski teknik direktörü Igor Tudor "bu yolu kesti" ve…
Görüşmeler "olumlu biter" ve gerçekleşirse, Tudor, kim bilir belki de "küskün ayrıldığı" Galatasaray'a iyilik de yapmış olacaktı… Bir kanatta Rashica bir kanatta Cengiz Ünder… Herhalde artık "santrforlar biraz gol pası ve de nefes alabileceklerdi!.."

 

Yazık, Galatasaray güçlü, hem de çok güçlü bir takım kurmuşken, bu takımın "iki kanadında, hem de 'mevsim başının 'rakipsiz olarak görünen' iki Türk futbolcunun bu duruma düşmesi" acaba önlenebilir miydi?..

 

İşte burada, "genç futbolcular için, 'mentör ihtiyacı' ne kadar açık ortaya çıkıyor" ve Kerem / Yunus örnekleri ortada "onlarca milyon avroluk genç futbolcular, mentör yokluğu sebebiyle" göz göre göre kaybolup gidiyor!..

 

"Antik hocaların inat ve ısrarları yüzünden" Türk futboluna, Türk sporuna sokulmayan "montörlük sistemi" için internette birkaç tıklama ile yapılacak bir araştırma ile "kaybın ne kadar büyük olduğu" ortaya çıkacaktır!..

 

"Hocalık" başkadır, "Mentörlük" başka… Hoca "Uzmanı olduğu sporu öğretir", mentör ise "Yaşamı!.."

 

Daha açıkçası "Mentörlük, yaşam hocalığıdır; insan olma, adam olma, hedef olan kariyere nasıl ulaşılacağını öğretme hocalığıdır!.."
Bir hocaya ve yardımcı kadrosuna "onca maaş ödeyen" kulüpler, "genç oyunculara mentörlük  yapacak, yaşam yetiştiriciliği yapacak" bir iki uzmanı neden göreve getirmezler, anlaşılır gibi değil!..

 

Bakınız, "en ünlülerinden örnek ve isim vererek" yazıyorum; ne Fatih Hoca, ne Mustafa Denizli Hoca, ne Şenol Hoca, "bir mentörün yerini" doldurabilirler, dolduramıyorlar!..