Günay varken, panik neden?..

Muslera geçen sezonun sonuna doğru Arjantin’e döneceğini açıklamıştı. 29 Mayıs’ta yaptığı basın toplantısında da, resmen ilan etti.

 

Hem de gözyaşları dökerek ve “Hayatımın en doğru kararıydı. 14 sene önce bu güzel ülkeye, bu güzel kulübe tek başıma geldim. Futbolda başarılar kazandım ama ailemle de başarılar kazandım. Tek geldim ama ailemle birlikte dönüyorum. Bu süreç içerisinde bütün takım arkadaşlarıma ve beni buraya getiren Fatih Terim’e, Taffarel’e, 2011’de buraya gelmemi sağlayan herkese çok teşekkür ediyorum” diyerek…

 

Ve de… 11 Haziran’da Türkiye’den ayrıldı.

 

Koca Galatasaray, Başkanı’nın “Bu sezon hedefimiz Şampiyonlar Ligi” dediği kulüp, hâlâ “kaleci arıyor”; vah ki, ne vah!..

 

Manchester City’nin kalecisi Ederson ve PSG’li Donnarumma için temaslar bugüne kadar “sonuç vermedi” ve Dursun Başkan’ın açıklaması ile “Muslera ayarında bir kaleci” hâlâ bulunamadı.

 

Piyasaya “Muslera ayarı” ve de “Şampiyonlar Ligi’ne layık kalite ayarı” ile girersen, “istenen rakamlar 10 milyon avroların üzerine çıkar da çıkar” ve de “satıcılar” naz üstüne naz yapar.

 

Elinde Günay gibi bir kaleci var, iki yedeği de var, Hele ki Jankat… Üstelik Günay, geçen sezon “Türkiye Kupası’na damga vurmuş ve Muslera gidince ‘Ben varım’ demiş” bir kaleci…

 

Panik yapıp, “Kaleci de kaleci… Muslera ayarında kaleci…” yaygaraları ile “kaleci arayışına çıkmak” ne oluyor?..

 

İşte bugünkü tabloyu ortaya çıkarıyor; Mesela, Laziolu bir başkan sizlerle oynuyor da oynuyor!..

 

Neredesin Erden Timur?..

 

“Dursun Özbek sonrası için başkanlık hayali kuranların”, ne yapıp edip, ayrılmasını sağladıkları” Erden Timur’dan sonra, “transfer aylarındaki sıkıntıları” önleme çabalarındaki zafiyeti yaşamaya devam ediyor, Galatasaray!..

 

Osimhen olayı tipik bir örnekti, şimdi “Kaleci arayışları” sahnede…

 

Kim bilir belki de Erden Timur, “futbolun başında olsa” idi, Muslera gitmeyebilirdi de…

 

Kadronun aradığı “sağ bek ve sol stoper” de sezon başı hazırlıklarına yetişirdi…

 

Bakalım, sorun ne zaman ve nasıl çözülecek; bekleyelim ve görelim!..

 

 

 

Öcal Uluç'un önceki yazıları...