Hedef ve durum!..

5 Eylül'de başlayacak 2015 FIBA Avrupa Basketbol Şampiyonası finallerine hazırlanıyor, Türk Basketbol Milli Takımı!..

"Milli takıma çağrılmayan" Enes'ten ve "sakat olan" Ömer Aşık'tan mahrum kadromuz, Litvanya'da yapılan hazırlık turnuvasında, "çok umut vermedi", ama koçumuz  Ergin Ataman iyimser!..

Avrupa Şampiyonası finallerinde grubunuz (B Grubu), torba numaralarından çıkan takım sırasıyla şöyle; İspanya-Sırbistan-Türkiye-İtalya-Almanya-İzlanda.

Koyduğumuz "ara" ve "ana" hedefler ise zorlu; Grubumuzdan en az 3'üncü sırada çıkmak ve de finalleri "Olimpiyat vizesi alarak", dahası "kürsüye de çıkarak" bitirmek!..

"Ara hedef" şimdilik "Olur" değil, "Olabilir" gibi gözüküyor; "Olimpiyat Vizesi" ise "oldukça" zor, "kürsü" hedefi ise; "çok" zor!..

Litvanya'da, Litvanya'ya 86-74 yenildik. Ardından Hırvatistan'a 74-66'lık mağlubiyet geldi. Son maçta ise Makedonya'yı farklı yendik; 85-68!..

3 maçta "toplam" 228 yedik (Ortalama 76), 225 attık (Ortalama 75).

Ara soru şu; "Makedonya maçında, Cedi Osman'ın 24 sayısı olmasaydı", ne olacaktı?

Ara soru şu; "Ali Muhammed" adını alan Dixon için, Karşıyaka koçu Ufuk Sarıca'nın "Sürekliliği yok, Fenerbahçe'de maç başına 7-8 dakikadan fazla oyunda kalması zor" şeklindeki görüşü, acaba "Milli Takım için de geçerli mi" olacak?..

Bu durumda, "maçın uzun ve önemli bölümlerinde oyun kurucusu eksikliği" hissetmeyecek miyiz?..

Ara soru; "bir maç görevini yapan", öteki maç "yok görünen", istikrarsız istatistikleriyle "uzunlarımız", finallerde ne yapacak?..

Ara soru; maçlarda "uzun süreli" denilen "sayı tutukluluklarımız oluyor", çare nasıl bulunacak?..

Ara soru; "defansif zaaflarımız" finallere kadar oynanacak iki hazırlık turnuvasında giderilebilecek mi?..

Asıl soru; Ergin Ataman, "Her maçta oyun sistemimizin daha iyi oturduğunu görüyorum. Oyuncularımızdan hangi rollerde daha iyi faydalanabileceğimizi görüyoruz" diyor; ondan başka "bunları gören var mı?.."

Bir inat ve kapris uğruna "Enes gibi bir Dünya yıldızını Milli Takım'a çağırmamanın, nelere mal olacağını" herkesten iyi bilmesi gereken Ataman'ın, şimdiden "pişmanlık duymaya başladığını" hisseder gibiyiz.

"En iyi iki uzunundan mahrum" bir kadronun, grubu ilk 3'te bitirmesi, Olimpiyat Vizesi alması, Kürsüye çıkması gerçekten çok zor görünüyor, hele "oyun kurucu" eksikliğini de "bu tabloya eklersek!.."

Bizlere ise, artık "İnşallah" demek kalıyor, Allah Ataman'a kolaylık, basketbolcularımıza "süper güç" versin!..