İki futbolcu ve fark!

Barış Alper Yılmaz ve Yusuf Demir… Biri bu takımın as oyuncusu, öbürü formaya hasret. Aralarındaki tavır farkını görmek gerek… 

 

Gazetemin spor sayfasında Ali Naci Küçük imzalı “Oynamadan zam istedi! Galatasaray’da kritik yol ayrımı” başlıklı haberi okuyunca, “Galatasaray ve spor ahlakı bakımından gülmek mi, ağlamak mı lazım” diye düşünüp durdum.
“Spor ahlakı bakımından ‘üzülünmesi gereken” bir haberdi okuduğum. Galatasaray gibi “büyük bir kulüp” içinse “düşünülmesi gereken” bir olay!..
Haberde “yıllık ücretinin yarısını ödeyerek başka kulübe kiralanmak istenen” Yusuf Demir’in talebi anlatılıyordu.
22 yaşındaki Yusuf Demir, “kiralanmaya ‘Evet’ dememiş” ve de üstelik kulübünden “kiralanacak ise ‘250 bin avro zam’ ile ücretinin 1,2 milyon avroya çıkarılmasını” istemişti.
Bu “düşünülmesi gereken” tablo için yazılacak çok şey vardı, çoğu da “talep” konusunda… 
Ama benim “asıl üzerinde duracağım” konu; Galatasaray Yönetim Kurulunun ve hocasının “böyle bir oyuncuyu” nasıl “karakterini araştırıp soruşturmadan” transfer ettiği… Ve de, bugüne kadar Ona “hak ettiği muameleyi” neden yapmadığı, yapamadığı?..
Galatasaray Kulübü’nün “6 milyon avro bonservis bedeli ödeyerek” Rapid Wien’den transfer ettiği Yusuf Demir, 2024-25 sezonunda oynadığı 17 maçta toplam 453 dakika süre almış, 2 gol atıp, 2 de asist yapabilmiş; bu sezon ise “bir dakika (rakam ile 1) bile” oynamamış, Okan Hoca da onun kiralık gönderilmesini istemişti.
Yusuf Demir ile ilgili iddiaların yazılıp, konuşulup yorumlandığı ve tartışıldığı süreçte, “antrenmanlara çıkmayıp birkaç maç oynamadığı için benzer bir durumla karşılaşan” Barış Alper Yılmaz da savunma yaptı ve dedi ki:
“… Son günlerde şahsımla ilgili gündemin yoğun şekilde meşgul edilmesinden duyduğum rahatsızlık nedeniyle konuyla ilgili açıklama yapma gereği hissettim. Bugüne kadar susmamın benim için zararlı olacağını bildiğim halde Galatasaray'ın menfaatleri doğrultusunda hep sessiz kaldım ancak artık kendimi ifade etmem gerektiğini düşünüyorum.”
“… Öncelikle bir süredir sosyal medyada şahsımla ilgili çok fazla asılsız iddia yer almaktadır. Galatasaray'dan sadece kişisel menfaatlerim doğrultusunda ayrılmak istediğim veya antrenmanı ayaklarımı uzatarak izlediğim iddiaları, beni tanıyan herkesin tahmin edeceği üzere gerçek dışıdır. Taraftarlarımız ile aramı açmak için atılan bu iftiraları şiddetle kınıyorum. Benim sarı kırmızılı formamız için elimden geleni her zaman yaptığımı en iyi taraftarlarımız bilir.”
“… Yaşanan süreç nedeniyle kendimi iyi hissetmemem ve takımımıza zarar vermemek için teknik direktörümüz Okan Buruk'un bilgisi dâhilinde bir süre antrenmanlara katılamadım."
“… Büyük Galatasaray camiasının formasını giymek benim için her zaman onur ve gurur olmuştur. Sahada da saha dışında da formaya olan aidiyetimi her daim en iyi şekilde gösterdiğimi düşünüyorum.”
“… Şampiyonlar Ligi ve ligdeki hedeflerimiz doğrultusunda, siz değerli Galatasaraylıların desteğine her zaman olduğundan daha fazla ihtiyacımız var. Unutulmasın ki aslolan Galatasaray'dır.”
Önce farkı görmeli ve sonra düşünmeliyiz!..

 

 

 

Öcal Uluç'un önceki yazıları...