Ohen şov

Koşan adamı az, yürüyen adamı çok iki takımın ilk yarısı heyecansız ve temposuz maçında yazacak çok az şey vardı. Atılan güzel gollerin dışında defansların yaptıkları basit hatalarla girilip, kaçırılan birkaç gol pozisyonu, işte o kadar!... Aslında Trabzonspor-Beşiktaş maçının sonucunu, Cumartesi gecesi kendi sahasında Kocaelispor''u yenemeyerek F.Bahçe tayin etmiş ve İzmir Atatürk Stadı''ndaki ceza maçı adeta "iddiasız" bir mevsim sonu karşılaşması haline gelmişti. Mehmet''in olmadığı Beşiktaş''ın futbolu, ikinci yarının ilk yarısı hariç, bir gram bal için bir kilo keçiboynuzu çiğnemeyi andırıyor, Trabzon''un futbolu ise onun da gerisinde kalıyordu. Ne var ki; Ohen''in ve Fatih''in golleri başlı başına birer yazı yazılacak kadar güzeldi. Hele hele Ohen!.. Spor yazarları tribününde oturan Beşiktaşlı futbol ulemasına, pardon yorumcularına bir mevsim boyu aleyhine yazılanların nasıl "art niyetli" olduğunu ispat etti Ohen. Tabii bu futbol yorumcularına "popülist bir yaklaşımla" çiçek yollayan teknik direktör Feldkamp''a da bu yaşında verilen bir futbol dersiydi, dün geceki Ohen şov. Bitik Ertuğrul ve çok formsuz Oktay''dan golcü çıkarma gayretlerinin de yanlışlığını bütün açıklığıyla ortaya koydu Beşiktaş''ın gerçek santrforu!.. Şimdi Feldkamp''a bir görev düşüyor: "Toshack''ın adamı" diye defterden sildiği ve hatta bir ara antrenmanlara bile almayıp, yedek bile çıkarmadığı Ohen''den daha iyi bir golcüyü bulmak zorunda... Bakalım, bulabilecek mi ve bulursa kaç milyon dolara bulacak?