Olmadı, sevgili Okan Hoca’m, olmadı!..

Geçen hafta cuma günkü “Quo Vadis Galatasaray” başlıklı yazım, “Sarı kırmızılıların transfer ayına ve yeni sezona girişi bakımından ‘çok olumlu’ cümleler” ile doluydu… Mesela…

 

“Büyüksen, ‘büyük olmak istiyorsan’ ilk şart; ‘büyük düşüneceksin’; yetmez, ‘teoriyi, pratiğe çevirerek’, uygulamaya koyacak ve hedefe ulaşacaksın!.. 
İşte Galatasaray, bu sezon ‘gerçek büyüklüğe kalıcı bir adım atma’ çabası içinde ve ‘büyüklüğün yapılması gerekenlerini yapma’ mücadelesinde…
İlk şart; ‘kaliteli, derinliği olan ve iki takım çıkaracak’ bir kadroyu yapılandırmak…

 

Bu yönde ilk adımlar atılırken, tablo belirginleşiyor; işte sponsorlar… Her maçta ‘tıklım tıklım dolacak’ bir stat ve ekran başına milyonları toplayacak bir takım… Gelsin reklam gelirleri… Mağazalardaki forma, tişört, aksesuar satışlarındaki patlamalar… 

 

Peki, ‘kurulan kadro, Türkiye’de şampiyonlukların, kupaların kazanılmasının, Avrupa’da zirveye doğru giden yolculukta adım adım yükselmenin’ garantisi mi?..

 

Bu sorunun cevabı ‘Elbette evet olmalı’ ama… Bu ‘Evet’, hedefin ‘mutlaka gerçekleşmesi için’ yeterli değil; ‘o hedefe ulaşacak olan’ hocası, teknik kadrosu ve futbolcuları ile” sahalardaki takımdır!..”

 

Bu “olumlu” satırları okuduğunuzun üzerinden “sadece bir hafta geçti” ve ne yazık ki, “yukarıdaki satırları yazan” Öcal Uluç, bugün “hayal kırıklığına uğramaya başladığını” itiraf etmek zorunda!..

 

Şampiyonlar Ligi eleme maçı, geldi çattı. Galatasaray altı gün sonra, hem de deplasmanda Litvanya’nın Galatasaray’ı Zalgiris ile oynamak zorunda… 

 

Geçen yıl elemeleri geçerek UEFA Avrupa Konferans Ligi gruplarına katılmayı başaran Zalgiris, “UEFA kulüp organizasyonlarında gruplara çıkan ilk Litvanya takımı” olarak ülkesinin futbol tarihine geçti. 10 lig şampiyonluğu, 14 Litvanya Kupası ve 8 Litvanya Süper Kupası var… Ve ligde, UEFA elemelerinde bugüne kadar 20’den fazla maç oynadı…

 

Peki ya Galatasaray; “futbol olarak da, maç sonuçları olarak da ‘hazırlık kampında’ taraftarını ‘hayal kırıklığına uğratan’ bir Galatasaray” var ortada…

 

Son  hazırlık maçında “iskelete yakın bir kadro ile sahada yer almasına rağmen”, Sturm Graz’a 2-0 yenilerek Avusturya kampını bitirip, yurda dönen bir Galatasaray…

 

Dahası, hâlâ “İcardi, Torreira ve Rachica problemlerini çözememiş”, bıraktım çözmeyi “ne olup bittiğine dair camiasına ve taraftarına ‘doğru dürüst bir açıklama’ ile gerçeği anlatamamış” bir Galatasaray… 

 

Başkan başka konuşuyor, başkan vekili başka konuşuyor, İkinci başkan başka konuşuyor, hoca başka konuşuyor, menajerler başka konuşuyor, futbolcular başka konuşuyor, hatta “eşleri” bile başka başka konuşuyor… Bu arada da Fenerbahçe “transferde tur üstüne tur” bindiriyor…

 

Ve de… Galatasaray’ın hocası, ne yazık ki Sturm Graz maçından sonra… Galatasaraylılara ninni söylüyor… 

 

Haberi, Türkiye gazetesinin dünkü spor sayfasından “aynen” alıyorum; “Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk'tan kamp değerlendirmesi...

 

Avusturya kampının genel anlamda olumlu geçtiğini söyleyen Buruk, ‘Oyuncularım yarışa hazır durumda olduklarını gösterdiler’ dedi. Takıma henüz katılacak ve ayrılacak oyuncuların olduğunu dile getiren Buruk, ‘Kadro yapımızı yavaş yavaş oluşturacağız’ diye konuştu.”

 

Avusturya kampından memnun olduğuna göre… Söyle bizlere; “Şampiyonlar Ligi’nde de, Süper Lig’de de ‘benzer memnuniyet açıklamaları’ ile ninni söylemeye devam etmek” durumunda kalırsan, ne olacak, sevgili Okan Hoca’m?..