"Şampiyon" Karşıyaka ne yapmalı?..

Fenerbahçe'yi yenerek" 2014 sezonunun Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı müzesine götüren Pınar Karşıyaka, 2015'te de Türkiye Kupası'nda yarı final oynadı (Fenerbahçe'ye kaybetti), FIBA Erkekler Avrupa Challenge Kupası'nda final oynadı (16 sayı öne geçtiği maçta, Rus rakibine son saniyelerde yeniği basketle ve 1 sayı farkla kaybetti) ve nihayet Türkiye Basketbol Ligi play off'unda  art arda Banvit'i ve Fenerbahçe Ülker'i eledikten sonra, finalde de Anadolu Efes'i 4-1'le geçerek, Türkiye şampiyonu oldu!..

Hangi şartlarda, "kaç paralık bütçe ile" onu hiç sormayın; Trabzonspor Medikal Park'ı, Türk Telekom'u, Banvit'i, Beşiktaş İntegral Forex'i, Galatasaray Liv Hospital'ı, Darüşşafaka Doğuş'u, Anadolu Efes'i, Fenerbahçe Ülker'i "basketbol bütçesi olarak tartarsak", ortaya çıkacak tablo, İzmir ekibinin "nasıl büyük bir başarıya imza attığını" ortaya koyar!..

Merak ediyorum, tam bilmiyorum, "bütçe olarak" Karşıyaka,  Royal Halı Gaziantep'ten bile geride midir, acaba?..

Yıllardan beri, "bu imkanlar (Doğrusu; imkansızlıklar) içinde Karşıyaka basketbolu, "trilyonlar ve trilyonlar akıtılan" ve de kulübü "büyük borçlar altına sokan" Karşıyaka futbolunun gösteremediği başarıları göstermiştir!..

İşte bu sebeple, Karşıyaka'da "Böyle bir futbola harcanan paraların belki de yarısından bile azı basketbola yatırılsa", yeşil-kırmızılılar her yıl "Türkiye'de kupa bırakmaz, ayrıca Avrupa Kupaları'nda, hatta Euroleague'de zirvelerde oynar", İzmir'e kupalarla dönerdi!..

Hatırlarım, Antalya'da bugünün" Belediye Başkanı Menderes Türel'in, ilk belediye başkanlığı yıllarındaydı, kardeşim Hıncal Uluç ve sevgili Ünal Özüak'la beraber, onunla sohbet ediyorduk. Antalya'yı "bir basketbol kenti" hâline getirmeyi planlamıştı.  Heyecanla projesini anlatıyordu. Ne var ki, "yanlış adamlarla yola çıkmıştı"; kendisine "alkışladığımız projesinin, o adamlar yüzünden başarıya ulaşamayacağını anlatmaya çalıştık"; ama bize inanmadı. "O adamlar ile" devam etmek istedi, "birileri" büyük paralar kazandı, proje yürümedi ve "tatlı rüya" bitti!..

Aslında, "doğru adamlar" ve "doğru" bir proje ile, Karşıyaka, "yukarıda anlattığım ölçüler" içinde "basketbol ilçesi" olabilir; coşkun seyircisinin tıklım tıklım dolduracağı salonlardan, bayrak, flama, forma ve aksesuar satışlarından, başarıyla beraber sponsorlardan  gelecek paralar, Karşıyaka'yı "borçsuz başarıdan başarıya koşturur" ve hatta "dünya ilçesi" yapabilir!..

İki-üç yıl önce idi, büyük oğlum Özdemir Uluç, "böyle bir rüyayı" bana anlatmıştı. O, hayatının İzmir'deki 25 yıllık bölümünün ilk yarısını, "fanatik taraftar" olarak geçirmiş bir Karşıyakalı idi. Hâlâ yeşil-kırmızıların basketbol ve futbol maçlarını kaçırmaz. Bu önerisini destekleyen bir yazıyı o sıralarda Türkiye'nin spor sayfasında yazdığımı hatırlıyorum. Olur mu; hayali bile ne kadar tatlı ve güzel, ama zor, hem de çok zor!..

Hiçbir Karşıyaka başkanı ve yönetimi "bu öyle bir adımı atmaya cesaret edemez"; konuşmak, tartışmak bile istemez!..

Futbolun, "son derece pahalı" hâle geldiği bir dünyada, Türkiye'de "futbolun nerelerden nerelere düştüğü" ortada! Hem de, "inanılmaz paralar harcandığı" hâlde!..

"Düşen" futbolun içinde, "daha hızlı düşen" İzmir futbolu da ortada; İzmirspor'ların, Altay'ların durumları da ortada!..

PTT 1. Lig'de şampiyonluk hayali yaşayan ve "play-off oynamayı bile başaramayan" İzmir futbolu, bilmem  ki, Karşıyaka basketbolunun "bu büyük başarısından sonra", şapkayı önüne koyup, düşünmemeli mi; elbette başta Karşıyakalılar olmak üzere!..

Bakınız, "basketbolun sorunlarıyla ilgilenen" başkan ve de "basketbol şubesini yönetenler" artı, Ufuk Sarıca başta "teknik adamlar" ve de "inanılmazı başaran" basketbolcular, bir de salonları tıklım tıklım dolduran taraftarlar hariç, hiç kimse, "bu başarıdan pay çıkarmasın!.."

"Futbolun peşinde koşanların", bu başarıda "parmak kadar bile katkısı" yoktur!..

"Acı gerçek" böyle biline!..