Sizleri asla unutmayacağız!..

Dünyanın dört bir yanındaki 100’den fazla ülkeden (ki, içlerinde okyanusları aşanlar bile var) gelen ve “içlerinde binlerce arama kurtarma elemanı bulunan” ekipler… Dahası toplamı milyarları aşan “milyonlarca dolar ve euroluk” yardımlar…

 

“Bunlar” her şeye rağmen “insanlığın ölmediğini” göstermiyor mu?..

 

Ama “neden ve sadece büyüklü küçüklü felaketlerde” ortaya çıkıyor?..

 

Ve de neden, “felaketlerin acısı unutulmaya başlayınca” insanlık da unutulmaya başlıyor?..

 

Bu sorular binlerce yıldır soruluyor, cevapları da binlerce yıldır veriliyor ama “değişen” hiçbir şey yok!..

 

Ülkeler de, insanlar da birbirini yemeğe devam ediyor!..

 

İşte bir defa daha “felaket sürecince açan insanlık, dostluk çiçeklerini” günlerdir kokladık, daha günlerce de koklayacağız; sonra?..

 

O çiçekler solacak ve “felaket öncesine” döneceğiz…
Acaba insanlığın, dünyanın “bitmeyen” felaketi bu mu?..
Yaşadığımız Yüzyılın Felaketi’nin daha ilk gününden itibaren, dünyanın dört bir yanındaki “ünlü sporcular, ünlü sanatçılar”, Türkiye’de “depremden doğrudan etkilenen 13,5 milyona yardım için” kampanyalar açtılar… O sanatçıların, o sporcuların içinde “Türkiye’ye ve Türklere düşmanlık kusan siyasetçilerin,
Kuran-ı Kerim’i yakan manyakların da yaşadığı” ülkelerden sanatçılar ve sporcular da vardı…

 

Onlar, “sporun ve sanatın ‘insanlık imtihanında’ ne kadar önemli bir yeri olduğunu” gösterdiler ve de göstermeye devam ediyorlar!..

 

Bir Türk vatandaşı ve gazeteci olarak “onlara şükranlarımı iletmek” görevim; sizleri unutmayacağız; inanıyorum ki, (Spor ve Kültür Bakanlarımıza mesajımdır) devletim de unutmayacak!..

Teşekkür!..

Futbol Federasyonu’nu, Başkanı’ndan kurullarının yöneticilerine kadar kutluyorum. ‘Büyük Felaket’in bütün ağırlığı ile üzerine çöktüğü ülkemizde, “hem ekonomi, hem sosyal hayatımızdaki yeri ile” milyonlarca insanımızı “doğrudan ilgilendiren ve etkileyen” sporda ve sporumuzun lokomotifi olan futbolda “alınması gereken kararları” art arda ve zaman geçirmeden aldığı için…
“Liglerde bu sezon yok sayılsın ve kalan haftalar oynanmasın” diye düşünenlerin ve yazanların bile bulunduğu bir ülkede, cesaretle “bu kararları almak ve hemen uygulamaya sokmak” doğrusu ya, “teşekkürü de, alkışı” da hak ediyor… Devam Sevgili Mehmet Büyükekşi, devam…

Şaka!..

Deprem sürecinde “Deprem’le beraber, o yazıların içinde spor da yazdığım için” bana “Futbol yazmanın zamanı mı? Futbol hiç oynanmasa ne olur” diyen ve o hiddet ve şiddetle mail gönderen okuyucularım vardı.
Trabzonspor’un UEFA Konferans Ligi’nde Basel’i Trabzon’da 1-0 yendiği maçın oluşturduğu ve TV ekranlarının bütün Türkiye’ye ve dünyaya yaydığı  “birlik ve beraberlik tablosu” ile beraber “ülkede manevi olarak oluşturduğu mutluluk havası”, bilmem ki, benim mi, yoksa “yazma” diyen “hiddetli ve şiddetli” okuyucularımın mı haklı olduğunu gösterdi?..