Hayatının 70 yılını Galatasaray camiası içinde, 50 yılını Galatasaray genel kurul üyeliğinde, birçok yılını Galatasaray yönetim ve divan kurulu üyeliklerinde, 7 yılını Futbol Federasyonu''nda, 18 yılını UEFA ve FIFA komisyon ve icra kurulu üyeliklerinde geçiren ve halen "FIFA Şeref üyesi" olan Necdet Çobanlı''nın "gerçekleri söylediği için" ve "uyduruk bir gerekçeyle" Galatasaray Kulübü üyeliğinden ihraç edilmek istenmesine "karşı çıkan" yazım üzerine, Galatasaray Divan Kurulu ve genel kurul üyeleriyle Galatasaray camiasından sayısız telefon ve faks aldım! Hepsi teşekkür ettiler!. Ve de... Önüm telefonlarla, fakslarla verilen bilgiler, belgeler ve iddialarla doldu!. İçlerinde "çok ünlü" Galatasaraylılar''ın bulunduğu onlarca insan "işte belgeler, işte bilgiler, işte iddialar; isterseniz benim adımı da vererek yazabilirsiniz" dediler! Elbette ki, "onların isimleri bende saklı kalacak!" Ama "hemen söylemeliyim" ki, eğer "bu belge, bilgi ve iddiaların ışığında" çıkıp da "Faruk Süren Galatasaray''ı nereye koşturdu?" diye bir kitap yazsam; "liste başı olur!" İşte o belge, bilgi ve iddialar içinden "çıkarabildiğim tablo" ile ilgili sorular! Faruk Süren "bu sorulara" net cevaplar vermeli ki, Galatasaray Kulübü ve yönetimi etrafındaki "sisler" dağılsın! Yoksa, "sisler koyulaşmaya" ve "kulaklara fısıldananlar" inanılmaz boyutlara ulaşmaya devam edecek! Soru 1: Genel Kurul''un seçtiği 7 kişilik komisyonun raporunda yer alan ama "cevaplandırılamayan" hususlar, hâlâ "cevap bekliyor!" "28 milyon dolar parayı peşin verecek" ve buna karşılık "Galatasaray Sportif Sanayi ve Ticarek Yatırımlar A.Ş''nin yüzde 42''sini blok halinde alacak olan" AIG Firması''na "Galatasaray''ın gelirlerini çok arttıracak" gerekçesiyle "olumlu yaklaşılması" isteniyordu. Peki öyleyse, tam tersi bir durumu ortaya koyan bir madde ile neden bu firmaya "bugünkü gelirler üzerinden hesaplanan üçte birlik bir garantiyle bile yetinilmeyip" üstelik "eğer bundan da aşağıya düşerse kulübün kendi payından aradaki farkı ödeyeceğiz" garantisi verildi? Kopan kıyamet üzerine "yeni görüşme ve yeni teklif" diyerek "bu garantiden nasıl vazgeçildi?" "Bu garantiden vazgeçilecekti" de neden baştan "anlaşmaya konuldu?" Ya genel kurul atlasaydı da "bu garanti ile anlaşma onaylansa idi" ne olacaktı? Soru 2: Neden AİG ile "doğrudan anlaşma yapılmıyor" da "Onu temsilen" İstanbul''da kurulan "AIG Blue Voyage Advisors" adlı bir şirketle anlaşma yapılıyor? Bu şirketin "AIG şemsiyesi altındaki şirketlerle ilgili broşürde yer almadığı" komisyon raporunda yazılı! Aynı komisyon raporu, "Bu şirketin AIG''yi temsil ettiğine dair" belgenin de olmadığını söylüyor! Aynı komisyon raporu, "İstanbul''daki şirketin İstanbul''da tescilinin yapılmadığını" da belirtiyor! "Bu şirket nerede tescil edilmiştir?" Soru 3: İstanbul''da kurulan AIG Blue Voyage Advisors Lmd. şirketinin içinde Galatasaray üyeleri var mıdır? İddia önemli: Bu şirketi temsile "yetkili olduğu söylenenler" arasında Galatasaray''ın Divan Kurulu Başkanı veya oğlu var mıdır? "Varsa" bu nasıl bir düzendir ki, ortada "Menfaat çatışması içinde oldukları garanti meselesinde de ortaya çıkan" iki taraf varken, "karşı tarafı temsilen" Galatasaray''ın karşısına Galatasaray Divan Kurulu Başkanı ya da "avukat oğlu" çıkmış olmuyorlar mı? O Divan Kurulu Başkanı ki, "Necdet Çobanlı''ya Divan Kurulu''nda bu konuda konuşma hakkı vermemek için" elinden geleni yapmıştır!. "Kendisinin ya da oğlunun taraf olduğu bir konuda" Galatasaray Divan Kurulu Başkanı nasıl bu konuyla ilgili komisyonda yer alır ve "fikir beyan eder?" Bu zat "ikinci komisyona neden seçilmemiştir?" Faruk Süren''in "bu konuda çok net bir açıklama yapması" gerekmektedir! Temenni edelim ki, "bu iddia yalan olsun!" Ve Galatasaray Divan Kurulu Başkanı veya oğlu "böyle karışık bir ilişkinin içine girmemiş" olsun! Soru 4: Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu, CINE 5 Filmcilik ve Yayıncılık A.Ş ile 2004-2005 yılına kadar "Galatasaray''ın futbol maçlarının naklen yayını ile ilgili bir anlaşma yapıp" o tarihe kadar CINE 5''ten alacağı paraları temlik etmiş midir? Soru 5: 30 Temmuz 1999 tarihinde yapılan ve "Galatasaray maç naklen yayınlarını 2004-2005 sezonu dahil CINE 5''e veren" anlaşmanın "aynı günü" aynı şirketle bir "ek anlaşma yapılmış mıdır?" Neden "asıl sözleşme varken", bir "ek anlaşma yapılmıştır?" Soru 6: "Aynı gün imzalanan bu ek anlaşmada", CINE 5''in 28 Ağustos''a kadar "Galatasaray''a 4 milyon dolar kredi temin etmesi" istenmiş midir? Soru 7: "Bu ek anlaşmanın gereğini CINE 5" yerine getirmiş midir? Getirmişse "hangi bankalardan" bu kredi temin edilmiştir ve faiz oranları nedir? Soru 8: CINE 5''in temin ettiği krediler "doğrudan" kulüp kasasına mı girmiştir yoksa "başka şirketler üzerinden" mi geçirilmiştir? Soru 9: Bu kredinin 2.5 milyon doları Faruk Süren''in, 1.5 milyon doları da Mehmet Cansun''un şirketlerinin üzerinden mi geçirilmiştir; "Neden?" Bu işlemin muhasebe kayıtları nasıl yapılmıştır? Soru 10: İstanbul Büyükşehir Belediyesi''nin "devamlı olarak" ve açıkça "Bu projeye izin vermemiz mümkün değildir" dediği halde "Hayâli Stad projesine" (ki, o proje artık tamamen rafa kalkmıştır) Galatasaray Kulübü "dolar" olarak ne kadar para ödemiştir? Bu paranın "faizleriyle beraber" Galatasaray Kulübü''ne bugünkü maliyeti nedir? Soru 11: "İstanbul Büyükşehir Belediyesi''nin izin vermeyeceği biline biline" sokağa atılan bu 8.5 mu, 11 mi, 12.5 mu milyon dolar (Bu rakamlar basında çıkan rakamlardır, hiç biri yalanlanmamıştır) hangi şirkete verilmiştir? Bu şirkete Faruk Süren "kendi holdingine ait bazı işyerlerinin projelerini" yaptırmış mıdır? Millet Meclisi''nde "hayâli değil gerçekleşen projeler için" Mustafa Kalemli gibi "Cumhurbaşkanlığı vekilliği yapmış ve adı Cumhurbaşkanı adayları arasında yer almış bir siyasetçi" dokunulmazlığı kaldırılarak mahkemelere verilmemiş midir? "Eğer Süren yaptırdıysa" Kalemli de onun gibi "kendi özel işini de" Meclis salonunu yenileyen firmaya yaptırdığı için, parasını ödediği halde, kamuoyu önünde "yerden yere vurulmamış" mıdır? Mahkemelerde "bunun hesabını vermiyor" mu? Soru 12: Süren diyebilir ki: "Meclis işi bir kamu işi, bu iş kamu işi değil, özel bir dernek işi, kulüp işi!" Süren unutmamalıdır ki, Galatasaray "kamu yararına bir dernektir" ve bu sebeple "sadece Galatasaray üyelerini değil" 65 milyonu ilgilendiren bir dernektir! "Kamu yararına bir dernek olduğu için" Maliye Bakanlığı''nın da, İçişleri Bakanlığı''nın da "tıpkı bir kamu müessesesi gibi" denetimine tabidir! "Sportif tescil" sebebi ile de, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü''nün! Eğer iddialar doğru ise ve gerçekten "Galatasaray''ın 10 milyon doları hayâli bir proje için Faruk Süren''in iş yaptırdığı bir şirkete ödenmişse" bunun hesabını "Galatasaray Genel Kurulu soramıyorsa" Türk Devleti''nin "yetkili makamları" sormalıdırlar! Yazım uzadı! "Sorular" devam edecek! "Galatasaray''ı içerdeki düşmanlar yıkıyor" iddiasının arkasına saklanmaya çalışan Faruk Süren bilmelidir ki, "inadı" sürdürürse, Galatasaray''ı da bitirecek, ama kendi de "bitecektir!" Onun için yapacağı tek şey var: "Galatasaraylılar''ın güvenini kaybetmiş bir yönetimin başı olarak" derhal ama derhal görevi bırakmak!" "Korkunun ecele faydası yoktur!" "Gelenler", kendisinden ve yönetiminden "cent cent hesabı soracaklardır!" Bu Galatasaray için de, Türk sporu için de "çıkış yolu olacaktır!" "Bu olmalıdır" ki, "bundan sonra başkaları" kulüpleri "maceraların içine sokmasınlar!" Ya da, çıkıp bütün sorulara açık açık cevap versinler! Ve tabii, "cent cent de harcadıkları paraların" hesabını!. Bay Süren''den de beklediğimiz budur!.

