İş Hollanda'da değil bizde!

Maç:?Euro 2008 grup maçı... Çek Cumhuriyeti 2-0 önde... Bayram ediyorlar... Kalmış 15 dakika... Bir söz vardır; asker inanmışlığını komutanının inanmış kalbinden alır... İkinci gol sonrası Fatih hocanın yüzünde korkudan eser yok... Top göstermiyoruz onlara... Arda'nın golü geliyor, dizleri titriyor adamların... Dünyanın en iyi kalecilerinden Cech'in kaçırdığı topun sadece zamanlama ve adale gücüyle alakası yok; bu korku soyut bir yağ sürüyor o eldivenlere... Nihat ikinci golü atıyor ve çok geçmeden bir de 90'a asıyor topu; Çekler çekiliyor önümüzden...

Hatırlanacağı gibi Hırvatistan maçında 119'da golü yiyoruz... Buruklaşan kalpler dua yağdırıyor millilere... İnanılmaz gerçekleşiyor... 120+2'de Semih'in golü ve penaltılarla Hırvatlar evine dönüyor... UEFA'da bütün zamanların en heyecan verici maçlarına biz imza atıyoruz...

O turnuvanın yarı finalinde dünya devi Almanya'nın önüne sakat ve cezalılardan geriye kalanlarla çıkıyoruz... Bazı oyuncularımız turnuvada ilk defa forma giyiyor... Panzer'i ezmeye başlıyoruz... Başları dönüyor... Ah o ikinci golde Rüştü hatalı topa çıkmasa... Ah son gol öncesinde Lahm topu getirirken Kazım düşmese... Alman taraftarların dilinde bir cümle; "Biz kazandık ama futbolu siz oynadınız..."

***

Son Devler Ligi çeyrek finalinde Real Madrid'den İspanya'da 3 yedi G.Saray... Rövanşın başında da golü ağlarında gördü... İkinci yarıda 15 dakikada çökertti dünya devini Terim'in öğrencileri... Süre çalmaya çalıştılar 4'ü 5'i yememek için... Turu geçtiler ama Mourinho'ya belki de o yaşa kadar kullanmadığı bir saygı cümlesini söyletti İmparator'un takımı: "Benim takımım kaybedecekse G.Saray gibi kaybetsin isterim"

***

Bakmayın Hollanda'nın dünya çapında ayaklarına... Bizim böyle bir yönümüz var... Bilimsel, teknik, taktik bütün hazırlıkları yerle bir edecek ruhu yakalarız biz... Maçın bir bölümünde ortaya çıkar ki ne olduğunu anlayamaz bilimsel kafalar... Tribünlerdeki, ekran başındaki yüreklerden kopan, kar gibi ak tülbentlerin altından mırıl mırıl yankılanan duaların karşılığı; bilinmeyen bir yolla sahadaki çocuklarımızın kalplerine gider yerleşir, ruhlarına modüle edilir...  O çocukların adalelerinde somut, kalplerinde soyut güce dönüşür... O öyle bir ortak ruhtur ki; Volkan'la Onur'u maç sonu birbirine sarılıp ağlatır sevinçten...

İş Hollanda'da değil; bizde... Biz böyleyiz... Ben futbola ait inkar edilemeyecek hiçbir bilimsel artı ve eksilere kafa yormayacağım bugün... Yeter ki o ruh ortaya çıksın...