Ev sahibi, hava ve saha şartlarını kullanma konusunda avantajlıydı.
Maç öncesi şartlar; Trabzonspor’un aleyhineydi. Yolculuk sıkıntılıydı, maçın saati tartışmalara sebep olmuştu.
İlk 45 dakika; tempoya, birbirinden güzel gollere sahne oldu. Hiç sıkılmadık.
Sivasspor 2-0 öne geçti!
İşte bütün mesele bu! Trabzon gibi kaliteli ayakların çok olduğu bir takıma karşı skoru korumak ve oyunu tutabilmekti.
Rıdvan Dilmen; hep söyler ya ‘2-0’lar çok tehlikeli skordur’. Dediği gibi oldu.
Pepe ilk dakikalarda çok tuhaf toplar kullandı, dağlara taşlara vurdu. Galiba oyuna ısınamamıştı.
Klas sol ayağı ilk yarının, ikinci bölümünde oyuna ısındı. Her geçen dakika “Pepe kalitesi” artmaya başladı. Gol, geldi gelecekti!.
Visca ve Onuachu da ayak uydurunca Trabzonspor dengeyi 6 dakika içinde kurdu. Devreye morali bozuk giren taraf Sivasspor oldu. Ancak ikinci yarıda Trabzon oyunu domine edemedi. Orta sahası üretken değildi.
1) Trabzonspor’un gollerinin öncesinde bir hazırlık ve emek var. İşçilik üst seviyede. Rastgele atılmış goller değildi.
2) Rayyan sakatlanmasaydı (dk. 40), Trezeguet oyuna girecek miydi? Yani ikinci golün asistini yapan, üçüncü golü atan oyuncu!
3) Abdülkadir ve Bakasetas sahada yoklardı. Kaleci, bekler, savunma çok dağınıktı.
4) Her iki takımda da orta saha diye bir şey yoktu! Orta sahalar hiç işlemedi!
MAÇIN ADAMI: Trezeguet