"Ah ah! Yaptıklarımı unutamıyorum..."

A -
A +

"Ben, elimden bir kuş gibi uçup giden mazimin nefis muhasebesini yapıyorum..."

 

 

 

Kadir Savun, gözyaşları akıtarak dövünüp duruyordu:

 

-Bir mazime bir içinde bulunduğumuz mübarek mekâna ve rolünü yaptığım mübarek zat-ı muhtereme bakıyorum neler kaybettiğimi düşünüp ağlıyorum. Ah ah! Yaptıklarımı unutamıyorum. Kara leke gibi yapışıp kalıverdiler üzerimde.

 

- Bilmem ne diyeyim Kadir Baba?

 

- Bir şey demeye kendini mecbur hissetme! Ben, elimden bir kuş gibi uçup giden mazimin nefis muhasebesini yapıyorum, ziyan olmuşluğuma ne kadar yaş döksem yine de azdır! Enver Bey'e, Rahim Bey'e, Resul Bey'e, size ve bütün bu seçilmiş elemanlarınıza ayrı ayrı selâm ediyor, üstün muvaffakıyetler diliyorum. Çok çok teşekkür ederim. Ömrümün ahir vaktinde önümüze böyle güzel projeler koydunuz da hayırlı, faydalı işlerde de rol yapmak nasip oldu. Şimdiye kadar gözlerimize at gözlüğü takmışlardı. Sanat-manat adı altında her türlü pisliği bize yedirdiler. Tekrar etmekte bir beis görmüyorum; ömrüm ziyan oldu, iş işten geçti ona ağlıyorum. Vallahi, billahi bu şekilde ecdâdımızı anlatan filmler yapılsaydı seve seve oynardım Ah! Ah ki ne ah! Başımı taştan taşa vursan yine de azdır! O şanlı ecdâdıma söven filmlerin hesabını nasıl vereceğim? Onların hakkını nasıl ödeyeceğimi düşünmek dahi istemiyorum? Söyle, ben ağlamayayım da kim ağlasın?"

 

“!!!”

 

Yeşilçam’a düşeli,

 

Olunmuyor neşeli,

 

Gözyaşlarım durmuyor,

 

Haktan ayrı düşeli.

 

 

 

Aldandık her bakışa,

 

Yazımız benzer kışa,

 

İnsafsızca sürerler,

 

Yorgunları yokuşa!

 

 

 

Çatılıyor kaşlarım,

 

Dinmiyor gözyaşlarım,

 

Mazi hatırlandıkça,

 

Ağlamaya başlarım!

 

 

 

Ben de hüzünlenmiştim. O hissiyatla sustum fakat o “Enver Bey böyle seçme mücevherleri nasıl ve nerelerden buluyor?” diye suâl edince ona dedim ki:

 

-Mevlânâ hazretleri oğluna buyurmuşlar ki: "Bahaeddin, eğer Cennet’te olmak istersen, herkesle dost ol, kimseye kin besleme, herkese tevazu göster, başkalarından ileri olmak isteme ve olma. Mum ve merhem gibi yumuşak tabiatlı ol. İğne gibi batıcı olma! Sana kimseden kötülük gelmemesini istersen, kötü şeyler düşünme ve öğrenme" nasihatini yapmış. Enver Bey de bize hep aynı nasihati yapar; “Herkesi haklı kendinizi haksız bilin…” der, münakaşa, münazara, kavga etmemeyi, geçimsizlik yapmaktan uzak durmamızı tembihlerdi her işe çıktığımızda. Onun ifadesiyle “Ne güzel lidermiş” deyip kucak dolusu selâm ve hürmetlerini gönderdi tekrar tekrar.

 

DEVAMI YARIN

 

 

 

 

 

Ragıp Karadayı'nın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.