"Ben deli olmayayım da ya ne olaydım?!."

A -
A +

Bir gün Dicle’nin durgun sularına bakarken beyazlaşan sakallarımı gördüm.

 

 

 

Ev ısınıyor derken, bakarsın kömür biter,

 

İşler yola girerken, sayılı ömür biter.

 

Ahret derdi olmayan, çok pişman olur, gider!

 

   Doğru yolu bulmazsan, bellolmaz sağı solu!

 

   Ne yol incinsin senden, ne de sen incit yolu!

 

 

 

Akıllı olan kimse, her şeyden alır bir ders,

 

Ahmak olana ise, iyi şeyler gelir ters.

 

Uyanmazsa uykudan, tut omuzdan sertçe sars!

 

   Ey HOCA Allah için, ya veli ol ya deli!

 

   Ne yel incinsin senden, ne de sen incit yeli!

 

               ***

 

     HAKİKİ KARDEŞ

 

Bir gün Dicle’nin durgun sularına bakarken beyazlaşan sakallarımı gördüm. “Bunlar ölümün habercisi değil mi Ey Behlül?” dedim, ağladım. Ne zaman ölümü unutmuştum ki? Hiç aklımdan çıkmıyordu zaten. Sağıma bakıyorum ölüm, soluma bakıyorum yine aynı... kendimi kefenlenmiş, toprağın içinde görüyordum. Ben deli olmayayım da ya ne olaydım?

 

 

 

Ey kara günlü seher gibi ağardı sakalun!

 

Haberün yok kefenün boynuna takdı ecelün!

 

 

 

Diyen şair de "Ey talihsiz, kederli kişi, sakalın seher vakti gibi ağardı; ölümün, senin kefenini boynuna taktığının farkında değilsin…” deyip hakikati dile getirse de ben hep “Daha iyisini, güzelini, Rabbimizin razı olduğu şekilde yapamadım…” diyor, pişmanlığımı dile getiriyordum. Ahirette pişman olmayacak kimse de yoktu.

 

 

 

Kimi hata ve kusurlarını erken fark ediyor, kimi hastalıklarında, bazıları da can hulkuma geldiğinde… Kabirde, haşırda, hesapta pişman olmayan olmayacaktı zaten. Hatta bütün emirleri tam yerine getirenler, yasak edilenlerden tam kaçınanlar bile pişman olacaktı o mahşer gününde. Bu hakikatleri bilip de ayak uzatıp yatanın aklından şüphe ederdim. Onlar insanların akıllı tarafında, ben deli tarafında olsam da hakikat buydu.

 

 

 

Seyreyle güzel Kudret-i Mevlâ neler eyler?

 

Allah’a sığın Adl-i teâlâ neler eyler?

 

Elbet yürütür fermanını Kadir-u Kayyum…

 

Herkese lâyık Sırr-ı Tecellâ neler eyler?

 

Âlemleri var eyleyen Allahü Âlim’dir…

 

Gözler görecek Mihr-i Muâllâ neler eyler?

 

Eltaf-ı Rahm-i Azim Bari’ teâlâ…

 

Kerem-i Kerim Şems-i Mücellâ neler eyler?

 

               ***

 

“Pat” diye aniden düşen bir anlaşılmaz gürültünün sesiyle uyandım derin uykumdan. Gördüğüm rüyanın tesirinden mi yoksa tanımadığım sesten mi ne oldukça korkmuştum. Kalbimin çarpıntısı hepten uykumu kaçırmıştı. Alelacele baş ucumdaki hırkamı alıp bahçe gibi kullandığım yere çıktım.

 

DEVAMI YARIN

 

 

 

Ragıp Karadayı'nın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.