"Çok canımı acıtsa da doğru söylüyorsun Behlül!.."

A -
A +

Harun Reşid: "Âmîn âmin, ecmâin. Bu güzel duâlara can-ı gönülden iştirak ediyorum. Bunları niçin anlattın Behlül?"

 

 

 

Harun Reşid:

 

- Çok canımı acıtsa da doğru söylüyorsun Behlül!

 

- Sevgili Peygamber sallallahü aleyhi ve sellemi anlamayanlar ise ne durumda olurlarsa olsunlar her bakımdan sapıtmış demektir. Ömrümüzün kalanında Hak teâlâ, Sevgili Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellemi tam anlamayı, tebliğ ettiği dünyevi ve uhrevî saadete vesile olacak numune hayatını tam yaşamayı bizlere, isteyen herkese de nasip eylesin... En güzel rol model, usve-i hasene numune hayatını ve hayat düsturlarını yaşamayı, yaşatmayı nasip eylesin…

 

- Âmîn âmin, ecmâin. Bu güzel duâlara can-ı gönülden iştirak ediyorum. Bunları niçin anlattın Behlül?

 

- Hakikaten niçin anlattım?!.

 

- !!!

 

 

 

Yıkıcıdır ikilik, her takımı yatırır,

 

Meşhur söz: İki kaptan, bir gemiyi batırır.

 

Sonra pek pişman olur, olduk yere oturur!

 

   Pişman olmamak için, yeter gafletten uyan!

 

   Bâtılları bırakıp sadece Hakk’a dayan!

 

 

 

Akıllı olan kişi, eşle, dostla barışır,

 

Hızlı yaşayanlarsa, ölüm ile yarışır,

 

Buyuruldu: Acele işe şeytan karışır.

 

   Akıl durmuş, izân yok, nefse esir bay bayan!

 

   Bozuk yolları bırak, sadece Hakk’a dayan!

 

 

 

Yaratma ve diriltme işini inkâr eder,

 

Hem der ki; bu âlem, böyle gelmiş böyle gider.

 

Ahmağa laf anlatmak, ölümden daha beter.

 

   Hatta yanlış yapar mı, bu haberleri duyan!

 

   Orda burda uğraşma, sadece Hakk’a dayan!

 

 

 

Gafletle gezip tozma, ölüm gelir muhakkak,

 

Îmânlı ölmek için, ibadet zırhını tak!

 

Hep şeytandan uzak dur, Allah'ın emrine bak.

 

   Gözlerini kapama, olma günleri sayan!

 

   Ona buna uyma da, sadece Hakk’a dayan!

 

 

 

HOCA arkadaşına, dosdoğru rehber olur,

 

Kişi sevdikleriyle, elbet beraber olur.

 

Kötü işler yapınca, muhbire haber olur.

 

   Ateşlere atılır, kırılıp da kuruyan!

 

   Pişmanlıktan kurtulur, sadece Hakk’a uyan!

 

                         ***

 

AL SANA İŞ: SOĞAN AL SOĞAN SAT!

 

 

 

Kâinattan feyz alan her şeyde vardır bir nizâm,

 

Ger nizâm eksikse aslen derc olur birden kıyâm.

 

 

 

Sabah namazından sonra Dicle kıyısında yürümek pek hoşuma gidiyordu. Yaşadığımın farkına varıyor, tefekkür etmenin tadını çıkarıyordum. Bir yerde su, mümbit topraklar ve temiz hava, bol güneş olunca o yerden bereket fışkırır malumunuz. İşte burası da tam öyle bir yerdi. Bakıyorum etrafa taşıyor her şey; kuşlar, çiçekler, her bir çiçeğe konup konup kalkan arılar kelebekler... Kelebekler çok narin mahluklar, çiçekler kadar da renkli... Onları öyle masum görüp lakayt kalamıyordum.

 

Şefkat dolu nazarlarla takip ederken birkaçı gelip omuzlarıma kondu. "Herhâlde beni kurumuş kütük sandılar…” diye düşünürken biri de gelip elimin üzerine konmaz mı? Tutmak şöyle dursun seyretmeye bile kıyamıyordum. "Aman Allah’ım bu ne güzellikti öyle?"

 

DEVAMI YARIN

 

 

 

Ragıp Karadayı'nın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.