Hayatta hiçbir şey tesadüf ve boşuna değildi!..

A -
A +

Hâlâ “Geleli birkaç gün olmuş, misafirlere böyle mi davranılır?” diyen nefsimle çok işim olacağını iyice anlamıştım...

 

 

 

Hanıma, "Haklısın!" diyebildim sadece. Kendi dünyama sarıldım derin uykudaymışım gibi rol yapmaya başladım o gece. Yine de uyumuşum. Sabah ezanlarıyla birlikte yeni bir güne merhaba demek üzere heyecanla uyandım.

 

Bu yol ince ve uzun bir yoldu. Biz yolcular ise yorgun, havadan nem kapan, azgın nefis taşıyor. Böyle bir hainin kılavuzluğunda nasıl hedefe sağlam varacaktım ki? İşte bu suâlin cevabını verdiğimde problemim çözülmüş demekti.

 

Hâlâ “Geleli birkaç gün olmuş, misafirlere böyle mi davranılır? Bunlar nasıl insanlar?” diyen nefsimle çok işim olacağını iyice anlamıştım.

 

 

 

Gönüllere hükmeden,

 

Cihana sultansın sen.

 

Hükmü canlara geçen,

 

Can içinde cansın sen.

 

 

 

Bakışın bin can alır,

 

Derdin yürekte kalır,

 

Arayan seni bulur,

 

Âşığa ayansın sen.

 

 

 

HOCA bir kuş uçurur,

 

Rüzgâr görünce durur.

 

Devler korkup kudurur,

 

Sultan Süleyman’sın sen.

 

               ***

 

 

KIZGIN MATBAACI

 

 

Hayatta hiçbir şey tesadüf değildi, boşu boşuna da… Buram buram emek, sabır, azım, gayret kokan bir çalışma içine girdim Bizim Sayfada. Ahiret hayatıma dair alâkam büyük ölçüde uyandırıldı desem abartmış olmam. Bunun için teşekkür ederim bana sabır sebat gösteren, tahammül eden herkese.

 

Cılız aklımla anladığım kadarıyla burada "Dediğimi yap yaptığımı yapma" sözünün aksine “Lisan-ı hâl, lisan-ı kalden entaktır” ecdat yadigârı ifadeleriyle muamele gördüm. Söylenilenler lafta kalmıyor, şeksiz şüphesiz tatbik ediliyordu. Doğru îmân, doğru itikat, kısacası hakiki mümin olma yolunun inceliklerini sezme fırsatı yakaladım. Yani sözden ziyade hâl ve hareketlerimin, yaşayış tarzımın daha mühim olduğunu yakinen gördüm, iyice de öğrendim bu kısa vakitte. Tabii bir de “Bana öğüt verme, örnek ol!” şiarını da içten içe yaşamış, hayatıma geçirmiş olmakla şereflenmiştim. Bundan daha büyük, daha güzel hediye ve ikram ne olabilirdi ki?

 

Sayılmayacak kadar çok detaylar Bizim Sayfanın bana verdiği en mühim hediyelerdi, kuvvetti ve öğrendiklerimi hayatımda tatbik etmem için bulunmaz bir fırsattı.

 

Bu kısa zaman dilimi bir ömür yetecek kadar çok şeyi vermişti. Eksik olmayınız, güzel kalpli güzel insanlar.

 

 

 

Etme artık naz derler,

 

Durma haydi yaz derler,

 

Anlatınca derdimi,

 

Bunlar sana az derler.

 

          ***

 

Bütün günlerimi malayaniden uzak, doğru işlerle dolu dolu geçirmeğe kararlıydım. Diğer bir ifadeyle ömrümün ziyan olmaması, din ve dünyama faydalı olması için gayret üstüne gayret gösteriyordum.

 

 

 

Çocuk dergisinde mutat işlerimin yanında radyo tiyatroları hazırlama vazifemiz de vardı. Gün boyu bütün eksiklerimi tamamladım. Yarınki işlerimin de planını yaptım. Mesai bitiminde de hazırladığım emtiaları elime alarak Cağaloğlu'ndan Fatih Karagümrük'teki evime yürüyerek gitmek üzere dışarı çıktım...

 

DEVAMI YARIN

 

 

 

 

 

Ragıp Karadayı'nın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.