ALEVİLER MÜSLÜMANDIR

A -
A +
Ord. Prof. Dr. diye upuzun unvanlı ve 27 Mayıs 1960 Cinayetinin programcısı Sıddık Sami Onar. Sevmeyenleri, "sıddık" yerine benzeri kelimeyi söylerlerdi. Atatürkçü, çağdaş, uygar ve ilerici bu akademisyen, İstanbul Hukuk Fakültesinde dersimize gelirdi. "İdare Hukuku" isminde iki cildlik bir ders kitabı vardı. O kitapta şöyle yazar:
-Osmanlı Devleti, Sünni esaslar üzerine kurulmuştur, Türkiye Cumhuriyeti ise Alevi esaslar üzerine kurulmuştur!
Hakikaten erken cumhuriyet döneminde hakim, savcı, subay, jandarma, polis, öğretmen gibi meslek kadrolarına tercihan Alevi vatandaşlar doldurulmuştur. Bunu yapan aynı rejim, nasıl bir yaman çelişkiyse diğer taraftan da Dersim faciasıyla bugünlere kadar devam eden bir hazin hikâye ve kötü bir miras bıraktı.
Tek Parti zihniyeti, İngiliz krallığı, Hitler Almanyası, Lenin Rusyası, Mussolini İtalyası arasında savrulurken kâh Alevilere yaslanıyor, kâh onları mağaralara doldurup cezalandırıyordu.
Bu toprakların Alevileri, kendilerini topluma, soğukkanlı bir dille, köprüler atarak değil, gönüller yaparak anlatamadılar. Birileri Sünnilerle araları açık kalsın diye 15 asır evvelinin ihtilaflarını körükleyip durdu. Birileri bu ihtilafları kazanca çevirdi.
12 Eylül idaresi Kürtleri kanunla yok saymıştı. Alevilerse Cumhuriyet kurulurken Diyap Ağalar ve öteki bazı önderleriyle destek olur ve bu destek tarih ve idare kitaplarıyla tescil edilirken sonra terörist muamelesi görmeleri sebebiyle kendi kendilerini gündemden düşürdüler. Kimse Alevi olduğunu kolay kolay ağzına almazdı.
Politik ismi öyle olmasa da Alevi kontenjanları, Adnan Menderes'le başlayan sağ iktidarlarla verildi. Alevilere ilk vicdani, insani ve İslami iktidar bakışı ise Sünni ve dindar bir insan olan Recep Tayyip Erdoğan ve ekibinden kurulu AK Parti iktidarında oldu. AK Parti iktidarı, önce kendisine oy veren dindarların problemlerini ele almadı. Önce Kürtlerin, sonra Alevilerin, en sonra Sünni dindarların problemlerini ele aldı.
Bugün Kürt açılımı devam ettiği gibi Alevi açılımı da devam etmekte. Başbakan, Cumhurbaşkanı oldu; yeni Başbakan Ahmet Davutoğlu hiç hız kesmeden süreçleri devam ettirmekte, Cumhurbaşkanı Erdoğan, dikkatle gidişatı takip etmekte.
Bu açılım sürecinde Alevi haklarına dair çeşitli istekler dile geliyor. Bu isteklerin ne kadarının Alevileri temsil ettiği, istekler üzerinde Alevilerin ne kadar mutabık olduğu belli değildir. Denildiğine göre 101 çeşit Alevi grubu bulunmakta. Bunlar farklı farklı fikirdeler. Hazreti Ali Efendimize "tanrı" diyenler, Aleviliğe ateistlik izafe edenler, Ali'siz Alevilik saçmalığını ortaya atanlar, ayrı bir din, hatta hatta ayrı bir ırk sayanlar, müfrit/radikal/köktencilerdir. Bu iddialar, aynı zamanda sömürgeci emperyalist devletler tarafından da sinsi sinsi beslenmekte. Nitekim 1915 Ermeni tehcirinde ciddi bir Ermeni nüfusun kendilerini  Alevi olarak gösterip göçten kurtuldukları tarihen sabittir.
Sadece Aleviliğe ve Alevilerimize iftira mahiyetindeki bu görüşler değil, "cemevleri mâbed sayılsın, din dersleri kaldırılsın, Alevi köylerindeki camiler yıkılsın!" gibi taleplerle bunları ortaya atanların da bütün Alevileri temsil ettiği asla doğru değildir. Aleviler, bu topraklarda asırlardır var. Asırlardır Sünnilerle iç içe yaşamakta. İsimleri, ortak değerleri, akrabalıkları, kirvelikleri, oruçları, mukaddes günleri, okulları, askerlikleri, aile hayatları, mezarlıkları vs. kesişmekte ve çakışmaktadır.
"Alevilik İslamın bir alt yorumudur" tesbiti, ne dediğini bilen itidal sahibi Alevilerin ikrarıdır. Birçok bölgemizin Alevileri, camie de gitmektedir, namaz da kılmaktadır. Cemevleri elbette ibadethane değildir. Bir yerde mâbed varsa onun bir de dini olur. Cemevi, ibadethane ise o ibadethane hangi dini temsil etmektedir? Sayıları yüzde bir mikronu bile tutmayanlar hariç, Alevi kardeşlerimiz Müslümandır. Mâbedleri de dün olduğu gibi bugün de camidir. Cemevleri ise sosyal etkinlikleri için buluşma mekânlarıdır. Kültür vakfı veya derneği olarak lâzım gelen her türlü destek verilir.
Tehlikeli oyuna herkesin uyanık olması hayati değerde önem arz etmektedir:
Alevileri, İslamdan koparmaya çalışmak başta Aleviler olmak üzere bu millete ve bu vatana yapılacak ihanetin en büyüğüdür. Malum sömürgeci devletler, Alevileri Sünnilere düşman kılmak, İslamdan mahrum bırakmak için tırlar dolusu Avrolar harcamaktalar.
İslâm ve Türkiye düşmanları, sol-sağ kavgalarıyla yapamadıklarını Kürtlerle yapmak istediler. Kürtlerle yapamadıklarını da şimdi Alevilerle hayata geçirmeye çalışıyorlar. Sesi çok çıkan küçük bir azınlığın, susan koca bir Alevi nüfusu temsil etmesi söz konusu olamaz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.