Ali Babacan, yerinde bir tercih
Almanya'da Sosyal Demokratlar'ın 40 yıllık kalelerinde seçimleri kaybedip Hıristiyanların iktidarı erken seçime zorladığı günlerdeyiz. Muhalefetin kadın lideri Angela Merkel, daha yönetime gelmeden Türkiye'nin Avrupa'daki yerine dair roller biçmeye başladı. Gerçi taç giyen baş akıllanır, yarın, başbakanlığında parti değil, devlet politikası ön plana geçer. Gerçek böyle olsa dahi bu devlet, artık Başbakan Gerhard Schöreder zamanı gibi elde bir değil. Buna bir de Fransa eklenebilir. Anayasa oylama sürecindeki Fransa'nın cumhurbaşkanı Jack Chirac'a rağmen Türkiye'nin AB yolculuğu için nasıl bir tavır takınacağı meçhul. Almanya ve Fransa'nın kaybı, Türkiye'nin işini çok zorlaştırır. Onun için baş müzakerecinin açıklanmış olması meselenin takipçisi var mesajını verme açısından faydalı olmuştur.. Ali Babacan ismi, muhalefet cephesinde de Avrupa ülkelerinin Türkiye'deki diplomatları nezdinde de sıcak karşılandı. Yerinde bir tercih. Başbakan Tayyip Erdoğan, Ali Babacan'la birlikte çalışacaklarını ifade ettikten sonra "Allah yardımcımız olsun" diye dua etti. Bu dua dahi yüklendikleri işin ağırlığını ortaya koymakta. Dışarıda kabul etmeme yanlıları olduğu gibi içerde de AB'ye girmeme taraftarları mevcut. Ali Babacan, üniversiteyi birincilikle bitirmiş, parlak tahsil hayatı olan bir insan. Kamuoyu onu ilk defa AK Parti iktidarıyla tanıdı. Kendisi hakkında daha ilk günden hükmümüz şu olmuştu. Recep Tayyip Erdoğan'ı müteakiben 10 yıl sonranın başbakanı. Başbakan Erdoğan, bir çok alanda ülke yönetimine bir çok yeni isimler kazandırdı. Onlardan biri de baş müzakerecimiz Ali Babacan, her bakışımızda bize hep Adnan Menderes'i hatırlatan Babacan, sabırlı, güler yüzlü, zeki ve dengeli bir genç devlet adamı. Soğukkanlılığı keza öyle. Hiçbir yıpranmışlığı yok. Artık istikbalin cumhurbaşkanı adayı olarak görebileceğimiz Kemal Derviş'ten de tam not almış bir devlet bakanı. Aile hayatı fevkalade mazbut. Başbakana kalpten bağlı. Türkiye, bir gün iç ve dış çetin şartlara rağmen AB'ye girecekse başarı, Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül-Ali Babacan üçlüsünün olacaktır. Ali Babacan, başbakana kalpten bağlı, Abdullah Gül'se şeksiz ve şüphesiz sadık dosttur. Bu ruhtaki ekip çalışması aynen devam ederse sadece AB mevzuunda değil her alanda Türkiye kazanır. 42 Yıldır Ergenekon'dan çıkış bekleniyor. Bu ekip bu çıkışı gerçekleştirecek gibi. Yolları açık olsun.