Bir sengine yekpâre Tokyo mülkü fedadır

A -
A +
İstanbul'a oy vermek insanlığa oy vermektir, dedik. Olimpiyatlar, İstanbul'un hakkıydı. İstanbul, medeniyettir, insanlığın beşiğidir. Türkiye'nin olimpiyatlar sunumu gayet başarılıydı. Bu sunum, olimpiyatları İstanbul'a taşıyacağa benziyordu. Olimpiyatlar, Marmaray'ın Pekin-Londra arası memleketleri el ele tutuşturmasının spor yansıması olacaktı. Buna rağmen şüphelerimiz vardı:
Antoniene de Saint-Exupery'nin daha sonra kendi ölüm şeklinin de benzeyeceği gibi Gece Uçuşu isimli romanındaki pilotun, Buenos Aires'in semalarında kaybolması misali olimpiyatların İstanbul'a verileceği ümidinin aynı semalarda kaybolmasından şüpheliydik. Son dakikada hakkaniyet bir tarafa bırakılıp yüreklerin saklı köşelerindeki haçlı duygusu ağır basabilirdi.
2020 Dünya Olimpiyat Oyunlarını almamız, aynı zamanda bu milletin evlatlarının yeniden ufuklar ötesi büyük düşünme kabiliyetini yakaladığının tescili, 2023 Büyük Türkiye hedefinin tesbiti ve 10 büyük ekonomiden biri olmanın müjdesi olacaktı.
İstanbul, sermayemizdir:
İstanbul, İslam âleminin ruhudur. Her Türk vatandaşının olduğu kadar her Müslümanın da yüz akıdır. Olimpiyatları kazandığında güneş olup İslam âleminin üstüne açacaktı. İstanbul olmasa bugün kimbilir kaçıncı dünyalıydık? O güzel emir Fatih Sultan Mehmed Han ve O'nun güzel askerlerini, İstanbul'u fetheden ve müdafaa edenleri rahmetlerle yâd etmekteyiz.
Seçkin şehir İstanbul'un kazanacağına dair beklentimiz çok kuvvetliydi. O beklenti sadece bizde yoktu; aynı kalb, aynı heyecanla İslam ikliminin her köşe-bucağında  atmaktaydı.
2020 Olimpiyatlarını İstanbul'a getirmek için sorumlu her kuruluşumuz iyi çalışmıştı. Öyle ki sunum bitip sorulara geçildiğinde önce kimse bir şey soramadı.
Madrid elenip İstanbul ve Tokyo tanıtım filmleri gösterildiğinde hükmümüz şuydu:
-Tokyo hareket, İstanbul asalettir.
Seçiciler, rakibimizi tercih ettiler. Asalet değil, hareket rağbet gördü. Tokyo'yu tebrik ediyoruz. Şu var ki Batıyı da anlıyoruz. Bir kere daha "anne Türkler geliyor!" demek istemiyorlar. Ancak, Türkler gelecek, geldiler. Bu defa her alanda rekabet edilecek.
Abdülhak Hamid Tarhan'ın Eşber trajedisindeki "Galip sayılır bu yolda mağlup" sözünü tekrar etmeyeceğiz. Mağlup değil, küçümseyenlere karşı mağruruz. Asalet, kalble alakalıdır; hiçbir zaman kaybetmez. Hareketse mekaniktir, her ân durabilir. Akdeniz Olimpiyatları gibi 2020'nin de dönüp bize gelmesi mümkündür.
Soru:
-Sırf Müslümanlığımız ve tarihî sebeplerden dolayı mı kaybettik?
-Hayır, asla!
Olimpiyatlar öncesi ortaya çıkan doping ayıpları; bazı takımlarımızın futbol üst mahkemesi tarafından cezalandırılması şeklindeki acı gerçekler, hatta belki İstanbul trafiğinin ürkütücülüğü esaslı şekilde rol oynadı...
Şu hastaları teşhir etmeden de geçmemeli:
Çalışan iktidar, kazanan Türkiye olacakken, politik ırkçılar, olimpiyatlar İstanbul'a gelmesin diye her şeyi yazıp yaptılar. Bir kısım gazetelerin internet sayfaları, tam oylamaya geçilmişken "Taksim karıştı, Gezi kapatıldı" diye İstanbul'u kargaşa içinde gösteren manşetler attılar...
Netice ne olursa olsun, biz, sunumdaki rüya İstanbul'u istiyoruz.
Hiçbir devirde Şair Nedim'i mahcup edemeyiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.