Din birliği ve ülke bütünlüğü vazgeçilemez değerlerimizdir

A -
A +

İslamiyet'te ibadethaneler iki nev'idir küçük ibadethane mescidler ve büyük ibadethane camiler. Ayrıca selatin/sultan camileri vardır. Mabedlerin büyüklüklerine göre adlanması diğer semavi dinlerde de vardır. Hristiyanlarda kilise-katedral. Yahudilerde şapel-havra. Herhalde dünyevi uzak doğu inançlarında da tapınaklar, tasnife tabidir. Şu var ki bir mabed tek başına olamaz. Bu asla mümkün değildir. Eğer bir yerde bir ibadethane, mescid, cami, katedral, tapınak vs. mevcutsa orada hak veya batıl bir din olması lazım gelir. İslamiyet, Hristiyanlık, Musevilik, Budizm vs. Sonra o dinin bir peygamberi, peygamberin tebliğ ettiği kitap ve kitabın haber verdiği tanrı inancı şarttır. Müslümaların dini İslamiyet, tanrısı yüce Allah, peygamber, bütün insanlığın inanmakla yükümlü olduğu son resul olan Hazreti Muhammed aleyhisselamdır. Dinler de kendi içlerinde ibadet uygulamları bakımından mezheplere ayrılırlar. Bu şaşmaz ve değişmez mutlak hakîkattir. İran, Turan ve Türkiye'de aynı hakikat muteberdir. Bütün İslam âlemi bu inanç sistemi içindedir: Allah, Peygamber, din, kitap, mezhep. Ne sünnilerde, ne şiilerde, ne Türkistan Türklerinde ne mağrip Araplarında... Amerikalı zencilerde, hiçbirinde ve arz kürenin hiçbir yerinde mescid ve cami dışında bir ibadethane yoktur. "Cemevi" denen binalar ibadethane değildir. Olsa olsa oralar modern zamanlar Mevlevihanelerine benzetilebilir. İlkinde ney ve tef gibi çalgılarla sema, diğerinde sazla semah yapılmakta Mevlevihanelere ibadethane denmiyor, diyanet bütçesinden pay istenmiyor. Şayet cemevi adlı dernek binalarına "ibadethane" denirse o zaman bu dinin adı ne, tanrı inancı nasıl, peygamberi kim, kitabı nerede? diye sorulur. Bu soruların cevapsız kalacağı aşikâr olduğu gibi üstelik bu dâvâdaki Aleviler, "biz müslümanız" diyorlar. Kendini İslam ilan eden kişi veya topluluğa kimsenin değilsin demeye hak ve yetkisi yoktur. Öyleyse bu ayrılık niye? Eskiden, eskiden diyorsak 15 sene evveline kadar cemevi diye bir söz yoktu. Din aynı, Peygamber aynı, Hazreti Ali, Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin, Hazreti Fatıma, Oniki İmam, Ahmedi Yesevi, Hacı Bektaşı Veli hazretleri ve daha niceleri müşterek büyükler. Kalblerimiz onların aşkıyla dolu. Buna rağmen neden cemevleri ibadethane olarak tanınsın diye ısrar edilmekte. Hem Müslümanız deyip hem de böyle bir iddiada bulunmak yanlıştır. Sosyal dokuyla, inanç yapısıyla oynamak olur ki bu da bir bölücülüktür. Milleti bu defa da ırk değil, inanç tefrikasıyla birbirine düşürmeye yol açar. Bu memlekette eskiden isteyen Alevi vatandaş da camiye giderdi. Bugün de camiler herkese açık. Şimdilerde Alevilerin kafası karıştırıldı. Onların önüne düşen birtakım adamlar mesnetsiz laflar etmekteler. Alevilik bir Hazreti Ali muhabbetidir. Zaten o büyük zatı sevmeyen ehli sünnet Müslüman da olamaz. Bazı sünni Müslümanların bugün bile bazı sahte şeyh ve tarikatlerin elinde kaldığı gibi Aleviler de asırlar boyu bazı cahil dedelerin babaların elinde kalmışlardır. Aynı insanlar bu defa da kendilerine aydın, laik, vs. diyen bazı kimselerin istismar mevzuudur. Diyanette Alevilik dairesi olabilir. Alevilik araştırma kurumu tesis edilebilir. Eğitmenleri yetiştirilebilir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti, nerelerden ne telkin ve menfaatler aldığı meçhul bazı kimselerin etkisinde kalarak kendi eliyle bir din ihdas edemez. Niyet bu olmasa bile yanlış bir çıkışla sonuç bu olacaktır. Cemevini ibadethane olarak tanımak, camiye karşı ibadethane bina etmektir. Bu ilk adımdır. Ondan sonra Aleviliğe din denecektir. Zaten eskiden beri çok az da olsa bazı yoldan çıkmışlardan bir kısmı hazreti Ali muhabbetinde ifrata kaçarak ona "tanrı" bazıları da "peygamber" demişlerdir. Ne kadar gariptir ki tam da bölücü örgüt tasfiye edilirken. Daha o süreç bitmeden bu problem gündeme taşındı. Hükümet, Diyanet ve ilgili her kurum çok dikkatli olmalı. Bir küçük hata, büyük belalara yol açabilir. Türkiye için din birliği ülke bütünlüğü kadar hayati ehemmiyettedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.