Irak'ta iç savaş başlamıştır

A -
A +

"Irak'ta iç savaş başladı mı?" dünyanın merak ettiği soru bu. Stratejistlerin verdiği ortak cevap "evet"tir. Korkulan en büyük felaket senaryosu buydu. Artık Irak'ta ölü sayısını takip etmek bile çok çok zorlaştı. İç harp, bir memleketin karşılaşabileceği en büyük felaketlerin başında gelir. Aynı memleket halkının birbirini kırmasından daha korkunç ne olabilir. Anlaşılan o ki Şiiler, Sünni Müslümanların da el Kaide saflarında yer almalarını istiyorlar, bu istek karşılanmayınca da çatışmalar patlak verdi. Şimdi birbirlerinin camilerini dahi yerle bir edebiliyorlar. Şiiler bazı Sünnileri diri diri yakabildiler. Misillemeler birbirini takip etmekte. Manzara dehşet verici. Akıl mantık firar etmiş durumda. Şüphesiz ki onları birbirlerine düşürdüler. İşgal, hedefine varamayınca en son kötülük yapıldı. 2003'ten beri en az 655 bin Iraklı öldü. 1.5 milyondan fazla insan vatanını terk etti. Bir bu kadarı içerde yer değiştirdi. Sakat sayısını çıkartmak imkânsız. İktisadi kaybı bilmek muhal. Zulüm, işkence gören, ırzı namusu yerlerde sürünenleri tesbit etmek mümkün değil. Şimdi de gırtlak gırtlağa birbirlerini öldürüyorlar. Bu memleketin suçu ne? Onlar insan değil mi? Oradaki kadınlar kadın, çocuklar çocuk sayılmıyor mu? Irak'ın, Iraklının suçu, dünya petrollerinin dörtte birine sahip olmak. Osmanlı devleti, petrol için parçalatıldı. Zavallı Irak, bu sebeple işgal edildi. Vahşi batı doymuyor. Onu hiçbir şekilde doyuramazsınız. Şu alevlere, kurşunlara, yapılanlara bakınca şu şekilde düşünmeden edemiyorsunuz "hak, adalet, insaf ve vicdan buharlaşıp uçmuş". Eğer bu iç savaş durmazsa neler olur? Bu soru bizim için hayati kıymettedir. Yurdumuzun bütün ilgili birimlerinin, kurumlarının değişik senaryolar hazırlaması, istihbarat unsurlarıyla her mes'ul mevkidekinin çok iyi çalışması, iç istikrar ve kuvvetli iktidarların devam etmesi şarttır. Seçimler, bizi asla zaafa uğratmamalı. Üstelik hükümete talip bazı politikacılar, muhalefet yapacağız derken "cumhuriyet tehlikede" gibi abesliklere tenezzül etmemelidir. Ne cumhuriyet tehlikede ne laiklik. Neden niçin tehlikede olsun. İleri sürülen hiçbir bahane inandırıcı gelmiyor. Birkaç senaryo düşünülebilir. İç savaş devam ederse İran ve Türkiye'nin biri veya her ikisi mecburen Irak'a girerler. Onların Irak'a girmesi dolaylı biçimde İran'la Türkiye'yi karşı karşıya getirebilir. İran Şiilere açık destek olur. İran ve/veya Türkiye'nin Irak'a müdahil olması, Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devletinin ilânı için fırsat sayılabilir. Türkiye, Kerkük ve kurtarılması gereken yerler için var gücüyle asılır, bunu son şans sayabilir. ABD ve işgalciler bölge devletlerinin birbirini iyice güçsüzleştirmesi için seyirci kalırken ya BOP'u hayal etmeye devam eder veya gidişata nazaran şekillenerek bu işten tez zamanda sıyrılmanın yollarını arar. Veya ABD, Kürtleri gözden çıkartarak Irak'ı Türkiye'ye ya doğrudan yahut NATO vasıtasıyla ihale edip bölgeyi sür'atle terk eder. Veya ABD-İngiltere Kürtlere yatırım yaparlar. Bu defa iç savaşa Arap-Kürt çarpışmaları da dahil olur. Hangi zaviyeden bakılırsa bakılsın ortada bizi alakadar eden. Rahatsız eden. Tehdit eden. Ve yaklaşan bir tehlike var, büyüyen bir kriz var. Krizi fırsata dönüştürebilirsek devlet gibi hareket etmiş oluruz. Onun için, demagoji yapan muhalefet ve koalisyon iktidarları Türkiye'nin zararınadır. Bunu şimdiden yazmakta sayısız fayda görmekteyiz. Türkiye, Çin, Hindistan ve Brezilya ile birlikte dünyanın 4 yükselen yıldızından biri olmuşsa, bunu tarafsız dünyalılar dile getiriyorsa, o dünyalılar güven içinde gelip yatırım yapıyorsa, onlarca yılda bir yakaladığımız bir fırsatla karşı karşıyayız demektir. Bir tarafta böyle bir Türkiye, diğer taraftan hemen yanı başımızda iç harp. Kendi içimizdeyse sözde muhalefet uğruna aklıselimden uzak laflar, eylemler, düzmeceler. Çok dikkatli ve çok uzak görüşlü olmak zorundayız. Bölgenin her türlü unsuru ancak Türkiye ile kurtulabilir. Bölge ve elbette dünya Türkiye ile huzurluydu. Yine Türkiye ile huzura kavuşabilir. Birilerinin bunu Amerika'ya anlatması lazım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.