Irak'ta, şu işgal altındaki komşumuzda haftada kaç sivilin öldüğünü, öldürüldüğünü biliyor musunuz? Nereden bileceksiniz. Bilmemiz için medyanın objektif olması gerekirdi. Meğerse Amerikan-İngiliz medyasında hem sansür ve hem de oto sansür uygulanmış. Sansürle gerçeklerin saklandığı haberini ilk olarak CNN muhabiri Christian Amanpour, verdi. Amanpour, üstündeki baskılardan dolayı oto-sansüre mecbur kaldıklarını açıkladı. O'nu İndependent gazetesinin yazarı Robert Fisk takip etti. Fisk'in yazdığına göre Irak'ta 5500 tutuklu var. Rakamın yalnızca 200'ü yabancı, diğerleri yerli. Daha beteri ise müthiş bir skandal. Irak'ta her hafta 1000 sivil öldürülmekteymiş. Komşu ülke, her hafta 1000 kayıp vermekte. Dünyalılar, her hafta 1000, ayda 4000 kişinin ölümünden haberdar mı? Değil... Neden? Çünkü, ajanslar, radyo, televizyon ve gazeteler, haberi ya vermiyor veya veremiyor, yahut da küçülterek veriyor. Nitekim makalenin sahibi Fisk, isyanını gazetedeki sütununda değil, bir internet sitesinde kaleme alabilmiş. Şöyle diyor: -Pentagon'da Fransız askerlerinin Cezayir işgalinde hangi hataları nasıl işlediklerine dair filmler gösterilir. Maksat ders alınsın da benzerleri tekrarlanmasın. Ne gezer? Irak'taki Amerikan askerleri Cezayir'deki Fransız askerilerinden beter hatalar yapmaktalar. Bu askerler, en az Gazze'deki İsrail askerleri kadar disiplinsiz ve şiddet taraftarı. Yazar Robert Fisk bununla da kalmıyor: -Irak'taki Amerikan ordusu, vicdanen rahatlamak için hayali düşmanlar uydurmakta. Suçu, bu düşmanların üzerine atıyor. Halbuki el Kaide'nin Irak'ta savaştığına dair haber tamamen asılsız. Dehşet verici bir durum. İletişimin zirvede olduğu bir çağda haber ya saklanmakta veya çarpıtılmakta. O zaman dünyalı neyi öğrenebiliyor? Suikastlerle her gün 1-2 Amerikan askerinin öldüğünü. Bilinen bundan ibaret. Lakin gerçek bu değil. Ama haberler, bunu vermekte ve bir de savaşın başından bu yana ne kadar Amerikan askerinin öldüğüne dair çetele tutmaktalar. Demek ki 1-2 kişi haberi, ölen 1000 kişiyi saklamak için öne çıkartılmakta. Ne yazık ki tartışmayı da bir Amerikalı gazeteci başlatıyor, bir İngiliz yazarsa devam ettirmekte. Peki Türk medyası nerede? Olaya en yakın onlar. Hal böyle iken nasıl olur da gerçekleri görmezler, göremezler. Denilenler asılsız mı? Öyle olsaydı Fox TV de tartışmaya katılmazdı. Bu kanal da şunu demekte: -İki tercihten birine zorlanıyorsunuz. Ya el Kaide sözcüsü görüneceksiniz veya Bush'un emir eri. İkisi de doğru değil. Doğru olan, doğruların, dosdoğru konuşulması, yazılması çizilmesi, öğrenilmesi. Sıcak savaşın yanı sıra taktik ve psikolojik savaş da alabildiğine cereyan etmekte. Dünya, haber alma hakkından mahrum edilmiştir. Haberiniz olsun.