Birinci sınıf milletlerle diğerleri ayrımındaki BM/ Birleşmiş Milletler Teşkilatı, kuruluşundan beri bir tuhaf yapıda sürüp gidiyordu. Veto sahibi olan ABD, İngiltere, Çin, Rusya, Fransa gibi bir avuç devletle ötekiler. Güvenlik Konseyi üyeliği imtiyazına malik olanlarla zavallı genel kurul üyeleri. Hangi konuda hangi karar alınırsa alınsın. Eğer bu karar, imtiyazlılardan birinin işine gelmiyorsa veto mekanizmasını işleterek o kararı geçersiz hale getiriyorlardı. Kıbrıs'tan dolayı bu uygulamanın çok zararını gördük. Filistin, çok daha fazla zarar gördü. Dünya, İsrail zulümleriyle ayağa kalktığı en ağır zamanlarda bile Beyazsaray hükümetleri, BM genel kurulunun aldığı kararları veto ederek hükümsüz hale getiriyordu. Teşkilatın bu çarpık yapıdan, imtiyazlı olanlarla diğer milletler ayrımından kurtulması gerekirken bu defa ABD'nin paçavraya çevirmesi ile sorgulanmayı mucip bir derekeye düştü. Şunun tesbiti gerekir: BM diye bir teşkilat artık var mı yok mu? Varsa bu savaş neden var? Varsa kendini hiçe sayarak Irak'a saldıran başına buyruklar niçin kınanmaz? Kınamak ne kelime? O, bir paragraflık laftan ibaret. Bir yere sadece üçüncü dünya devletleri mevzubahis olunca mı Barış Gücü askerleri gönderilir? Daha önemlisi, BM Genel kurulu neden acilen toplantıya çağrılmaz? Neden veto edilse bile bir başka BM üyesi devleti bombalayanların hareketi gayri meşru ilan edilmez? Bu pasiflikten de öte korkaklığın sebebi hangi makul gerekçeyle izah edilebilir? Bu sorular çoğaltılabilir. Ama boşa gayret. BM, Amerika aleyhine hiçbir karar alamaz ve almayacaktır. Tarafsız olduğu farz edilen İsviçre dururken New York'ta kurulu olmasının anlamı şimdi daha iyi kavranıyor. Gelinen noktada BM bir tabela şirketine dönmüştür. Şah idi. Şahbaz oldu. Daha doğrusu tarihin çöp sepetinde Şu gün işe yaramayan, itibarını yitirmiş bir BM'nin varlığındansa yokluğu daha iyi. Yiğidi öldür hakkını inkâr etme. Taha Yasin Ramazan çok doğru dedi. -Bu Kofi Annan neden istifa etmez? Evet bay Annan neden istifa etmiyorsun? Yoksa istifanın haysiyetlerle oynandığı zaman işletilen bir müessese olduğunu bilmiyor musun? Bütün heyheylenmen KKTC'ye mi? "Annan planı" diye aylarca kafa şişirildi. Hadi bakalım o Annan denen zat bir de "Irak planı" hazırlasın. Oraya da adil bir çözüm getirsin. Yoksa sipariş üzerine aylar evvelinden onu da hazırladın da işgalin bitmesini mi bekliyorsun?