Papaz ve imam

A -
A +

Haçlı mutaassıbı birtakım batılı okur yazarların karikatürle Müslümanlara saldırdığı günlerde Trabzon'da bir cinayet işlendi. Bu cinayette rahip Andrea Santaro hayatını kaybetti. Toprağı bol olsun. Neden öldürüldüğü belli değil. Karikatür haysiyetsizliğine duyulan ferdi bir öfke olabilir. Cinayeti fuhuş mafyasının yapmış olması da mümkün görülüyor, başka ihtimaller de hatırlanabilir. Belki de Katolik ruhani liderlerin karanlık vuruşmalarından biridir. Nereden bakarsak bakalım ortada şimdilik sebebi ve faili meçhul bir cinayet var. Bu cinayete İtalyan basını insanı hayrete sevk edecek bir soğukkanlılıkla yaklaştı. Katilin akli dengesinin bozuk olabileceğine dair manşetler attılar. Bu tahmin şaşırtıcıdır. Türk polisi, henüz hiçbir açıklama yapmadan, İtalyan gazeteleri niçin böyle yazdı? Önceden biliyorlar mıydı? İtalyan basını soğukkanlı davranırken bizdeki bazı unsurları kraldan çok kralcı oldu. "Bu ne biçim Müslümanlık?" gibi haberler yaptılar. Halbuki daha zanlı ortada yok. Hiçbir delil mevcut değil. Hiçbir ifade alınmamış. Buna rağmen sekiz sütuna karalama. Problem karikatür intikamına bağlanıyor. Elbette bir din adamının hele hele bir tapınakta öldürülmesi asla kabul edilemez. Katiyyen caiz değil. Bunlar bir hakikat. Fakat diğer bir hakikat de bazı medya unsurlarımızın hali. Rahibi öve öve bitiremiyorlar. Şöyle iyiliksevermiş, böyle emsali yokmuş, Trabzonlular ona bayılıyormuş vs. Hem katledilirken kilisede yalnızdı diyorlar, hem de o esnada ibadet etmekte olduğunu iddia ediyorlar. Mademki yalnızdı o zaman öldürülürken ne ile meşgul olduğunu nerden biliyorsunuz? Niçin kimse kalkıp bu Katolik din adamı, İtalya'nın nimetlerini bırakıp da Trabzon'a gelmiş? demiyor. Bizdekiler demiyor ama onlar saklamıyorlar. Bu vesileyle yapılan açıklamalardan anlıyoruz ki Anadolu kâğıt üzerinde paylaşılmış. Projeler yapılmış. Bu projelere göre Anadolu sorumluları var. İddialarına göre Anadolu Hristiyanlığın doğduğu topraklardır, hedef tekrar bu toprakları Hristiyanlaştırmakmış. Onun için müteveffa rahibi İtalya'dan gelip hepsi hepsi 10 kişilik cemaati olan Trabzon yahut -onların söyleyişiyle- Pontus'taki bir eski kiliseye yerleşmiş ve burada açlara, yoksullara yardım için koşturmuş. İşte bu niyette bir rahibe bazı medya unsurları tarafından övgüler yağdırılmaktadır. O övgüleri dinleyen Türk gençlerinin tesir altında kalmaması mümkün değildir. Dahası 10 kişinin katıldığı ayinlere güya Türkler de gitmekteymiş. Bunları yazıp çizenlere, ülkemizi mânen işgale gelmiş bir rahibe böylesine övgüler dizenlere sormalı. Bu topraklarda bir Müslüman din adamı hiç iyilik yapmadı mı? Meslek hayatınızda bir kere olsun onları övdünüz mü? Rahip Andrea Santaro'nun Trabzon'da öldürüldüğü gün, Lübnan'da da imamlar, canlarını tehlikeye atarak öfke içindeki insan selinin önünde durup onları yatıştırmaya çalışıyordu. Üzüntüsünü içine gömüp bir fitneyi söndürmeye çalışan imamları neden görmüyorsunuz? Bizde din adamlığı sanki suçtur. Din adamı yalnızca kötülenmek için yazılır, haber yapılır. Katoliğe gelince hürmet, sünniye gelince kibir... Bu ne tezattır. Anlamak öylesine zor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.