Bir güzel şehir, bir güzel vali... Bir güzel şehir Samsun. Bir güzel vali Hasan Basri Güzeloğlu. Samsun'a en az 10 yıldır çağrılırız. Aziz dostumuz Ahmet Kadem Kaptı'nın davetlerine bütün arzumuza rağmen bir türlü icabet edememiştik. Samsun'u iki ay kadar evvel bir vesileyle görmüş olduk. Amasya dönüşü geçerken Samsun valimizle kısa bir süre bir araya geldik. Bir öğle yemeği sohbetinde ondaki çapı, kıratı, ufku fark ettik. Bizden vaad aldı. "Geleceksin bölgeyi sana tanıtacağız" dedi. Şunu hemen belirtelim, idari yapıda ciddi bir iyileşme var. Şu gün valilerimiz büyük ekseriyetiyle kaliteli insanlar. Zeki, ne dediğini, ne yaptığını bilen, halkla iç içe yöneticiler. İdarede yüzü gülmez merasim adamı tipi arkada kalmış. Vali sanki bir holding yönetim kurulu başkanı. Arıyor, araştırıyor, dinliyor, okuyor, dünyayı tanıyor. Olaylara özel sektör mantığıyla bakmakta. Değişen bu yönetici tipiyle Türkiye öne fırlıyor. Fakat şu kendi kendimizi hırpalama illetinden bir kurtulabilsek, birbirimize bir inanabilsek. Çizdiğimiz portrenin fazlası yok, eksiği var. Eğer bunu böylece yazmazsak, bu ülkenin, valisinin, kaymakamının, onları bulup seçen, oralara tayin edenlerin hakkını yemiş oluruz. Unutmamalı, "marifet, iltifata tabidir, iltifatsız meta zayidir". Ama en evvel de bu tayin eden, tayin edilenlerin ana babalarına dua etmeli. O eli öpülesi insanlar, bin türlü meşakkate katlanarak bu ülkeye güzel evlatlar yetiştirdiler. Hasan Basri Güzeloğlu, onların en önde gelenlerinden. Sür'at intikal kabiliyeti yüksek, tahlil yapabilme melekesi tam bir entelektüel. Bir önceki hafta sonu Samsundaydık.... Dikkatimizi şu çekti. Vali de yardımcıları da isim ve soy isimleriyle müsemma insanlar. Bir vali yardımcısıyla tanıştık Aslan Karanfil, cüssesiyle aslan, kalbiyle karanfil. Bir diğeri ar-ge kalkınma ofisi daire başkanı Eyüp Elmas, aynen ismi gibi. Sanki bütün Samsun'u sırtına almış. Keza Samsun'u bir huzur beldesi olarak muhafazada mahir emniyet müdürü Mustafa İlhan. Aynı zamanda İl Özel İdaresi genel sekreteri de olan Aslan Karanfil ve Eyüp Elmas, valimizin rehberliğinde dolu dolu bir sunuş yaptılar. Bu yönetimin bir hususiyeti de İl Özel İdaresini keşfetmiş olmaları. Keşfetmişler, mantığına uygun biçimde de sevk ve idare ediyorlar. Hatırlanıyor olmalı... Amasya için "saklı kent" demiştik. Güya Samsun'u biliyoruz. Hayır, bilmiyoruz. Sloganlar devrindeyiz. Her ilimiz bir hazine. Şu televizyonlara, hatta gazetelere nasıl sitem etmezsiniz? Ne illerimizden, yerlerimizden haberleri var, ne oraların sesini duyurmak için çırpınan insanlardan. Samsun, tarihin en eski şehirlerinden biri. Selçuklulardan bu yana da Türk. Yıldırım Bayezıd Han hediyesi. Samsun vilayetinin sanki iki kolu var. Kızılırmak ve Yeşilırmak. Bafra ve Çarşamba ovaları ortasında. Şu yanlarıyla ön plana çıktığını gördük. Eğitim. Eğitim, Samsun'un olmazsa olmazı. Vali bey bilhassa önem vermekte. En eski üniversitelerden biri burada. İlin öğrenci sayısı Kıbrıs nüfusundan fazla. Organik tarım. Samsun, organik tarımda iddialı. Organik fındık üretiminde lider. Ayrıca tıp merkezi olma yolunda. Hava meydanı başka tarafa taşınınca valilik, eski pistte derhal hastaneler yükseltmeye başlamış. Bir çok özel hastane de devrede. Samsun, tıp ve termal sağlık hizmetleriyle Ukrayna ve diğer yakın ve uzak ülke insanlarını buraya çekmek gibi bir fikrin peşinde. Tabiat güzelliği, delta zenginlikleri, dağlar ve tarihle buluşunca bir turizm merkezini ortaya çıkartmakta. Dağ-deniz-ırmak-tarih dörtlemesine sahip. Kızılırmak deltası aynı zamanda inanılmaz güzellikte kuşların cıvıltısıyla dolu.. Bu ülke insanı en önce kendi yurdunu tanımalı. Lafla, sloganla, ezberle değil. Görerek ve yaşayarak. "Bizim iller, ah ne güzel iller!" sadece türkülerde kalmış. "Dertlerden kurtulursun gezsen Anadolu'yu" romantik bir temenniden öteye geçememiş. Şimdi ulaşımın her çeşidi var, mazeret mümkün değil. Yaz geliyor. Turlar, bu memleketin imkânlılarını alıp alıp kaldırımları it pisliğinden geçilmeyen batının şehirlerine taşımasınlar. Biraz da bu coğrafya hatırlansın. Kongre toplantıları yalnızca belli vilayetlerde değil, her yerde yapılsın. Türkiye kalkınıyor. Fakat, ah, şu Ankara kaynaklı kavgalar bir bitse. Türkiye'yi tanımayanlar Ankara'dan, İstanbul'dan ahkam kesmekteler. Çünkü... Anadolu diriliyor.