Tekzip

A -
A +
Devlet, Yeşilköy'e inen Ruslarla 3 Mart 1878'de "Ayastafenos Muahedesi"ni imzalama mecburiyetinde kalır. Andlaşma, ağır şartlar ihtiva etmektedir. Artık Balkanlar "Moskof" nüfuzundadır. Abdülhamid Han'ın Hudeybiye'den ilhamla hareket ettiği farz edilebilir. İngilizleri Ruslar aleyhine uyandırır. 'Sıcak denizlere inmeleri, İngiliz menfaatini haleldar edecektir.' Almanya'nın da dahil olmasıyla 13 Haziran 1878'de Berlin'de bir Konferans toplanır. 64 maddelik andlaşmayla Moskova, masada çok şey kaybeder. Buna mukabil Türklerin Balkanlar'daki ömrü uzamış olur. Şarkta/doğu bölgemizde "Vilayat-ı sitte"yle Ermenilere ve benzer maddelerle Rumeli'de Makedonlara imtiyaz tanınması Abdülhamid'in -Avrupa'daki- oyalama, çatıştırma ve uyutma siyasetiyle hayata geçmeyecektir. 
Enver, Talat ve Cemal Paşalar, 1914'de Sultan Reşad'ın haberi olmadan devleti harbe sokacaklardır. Midhat Paşa ise padişahı zorlayarak devleti zamansız ve hazırlıksız bir şekilde harbe sokmuştur. Aslında hem bu suçtan ve hem de Sultan Abdülaziz'e suikastin asli mânevî fâili olmasından dolayı muhakeme edilmek gerekirken sadece sultan katlinden adaletin önüne sevk edilir.
1881'de Yıldız Çadır Köşkü'nde kurulan mahkeme, devrin Silivri'sidir. Maznun/sanık sayısı 20'dir. Aralarında sabık padişah V. Murad, V. Murad'ın annesi eski valide sultan, 1 Eski Şeyh'ül İslam ve 8 Paşa vardır. Mahkeme hey'eti 12 kişidir. Biri mahkeme reis muavini olmak üzere 2 aza gayrı müslim teb'adandır. Bir müddei umumi/savcı ve yardımcıyla bir müstantık/sorgu hakimi vardır. Görülen dava ile Midhat Paşa idama mahkûm edilir. Padişah, idamı sürgüne çevirir, eski sadrazam Taif'e gönderilir...
Basiretli/ileri görüşlü,  müdebbir / tedbirli ve diplomasi dehası Abdülhamid Han, Kanun-ı Esasi'yi /Anayasayı mer'iyette /yürürlükte bırakmış, fakat parçalanmayı hazırlamakta olduğunu gördüğü Meclis-i Meb'usan'ı feshetmiştir. Artık bütün devlete hakimdir. Dünya muvazenesi/dengesi ve dünya sulhü de büyük ölçüde O'nun elindedir.
Köklere, yerli değerlere bağlı kalarak inkılaplara girişir. Maariften inşaata hemen her ihtiyaç unsurunda faaliyet gösterir. Sanayi inkılabını kaçırdığımızın farkındadır. Telgraf, telefon, otomobil, elektrik gibi her keşfi, memaliki şahaneye taşır, petrol havzalarını takibe alır. Tarihte ilk tünel Paris'te açılır, ikincisi 17 Ocak 1875'te İstanbul'da İstiklal Caddesi-Karaköy arasında hizmete girer. 1905'te Bulgar teb'a için Okmeydanı'nda bir hastane inşa ettirilir.
Hizmetleri, hamleleri sayılamayacak kadar çoktur.
Ne var ki masonik zihniyet matbuata/basına sızmış tahribat yapmaktadır.
O zihniyet, orduya çoktan sızmıştır...
Mektebi Tıbbıye-i Şâhâne, 1899'da İttihad-u Terakki fırkasının/partisinin doğmasına kuluçka olur. Arapgirli bir Kürt olan Abdullah Cevdet, 4 Tıbbıyeli mektep arkadaşıyla beraber Türkçülük ana fikri üzere teşkilatlanırlar. Abdullah Cevdet'in veya Abdülhakimi Arvasi Hazretlerinin ifadesiyle Adüvullah /Allahın düşmanı Cevdet'in temelini attığı İttihad-u Terakki cemiyeti fırkalaşınca Diyarbakırlı zaza Ziya Gökalp, bu partide kâtibi umumi/genel sekreter olarak Türkçülüğün esasları üzerine kafa yorar. "Ümmeti Muhammed" aidiyetinin yerine ırk ideolojisi ikame edilmeye çalışılmaktadır, "biz" yerine "ben" fikri doğmaya başlar.
Çanakkale, 253 bin şehidiyle ırk esaslı küçük varoluşun büyük tekzibidir/yalanlamasıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.