Bize göre İstanbul'un fethini bir cümleye borçluyuz. Sultan Mehmed, günler süren muhasara üzerine o meşhur öfkeli cümleyi sarf eder "ya İstanbul beni alacak veya ben İstanbul'u alacağım!.." Sonradan "Fatih" unvanına kavuşan genç Sultan, şöyle diyebilirdi "ne yapalım, biz vazifemizi yaptık, nice zamandır surların karşısındayız, bütün mücadelemize rağmen şehir düşmedi!" Bunu diyebilir ve ordusunu alıp gidebilirdi. Ama o zafere karşı canını ortaya koydu, böylece gayesine kavuştu. Terör tırmanışta. Üstelik askerimize saldıranların hangi örgüt olduğu da çok net değil. Sahnede sadece PKK yok. Son olayları üstlenen olmadı. Bunlar, yabancı servislerin mi komplosu, yoksa Ermeni dâvâsına taşeronluk yapanların intikam eylemleri mi? Veya malum örgütün yeni bir taktiği mi? Her ne ise netice itibariyle sürekli şehit vermekteyiz. Üstelik işin kötü tarafı bizim terör dediğimize bazı ülkeler başka bir şey diyor. Türkiye'deki terörün kaynağı Kuzey Irak. Yalnız tek kaynak orası değil. Handikapımız ise şu, müttefikimiz buraya girmemizden hoşnut değil. Bir taraftan haritayı hatalı buluyor, bir taraftan bize mani çıkartıyor. Acaba, iktidar partisinde 1 Mart tezkeresine muhalefet edenlerin elenmesi ABD'ye "müsebbipler cezalandırıldı, yeni bir sayfa açalım" demek için mi? Her ne ise. Sonuçta diplomasinin kanı durduramadığı görülmekte. Türkiye, seçim ortamında. İcranın dikkatleri seçimde. Güneydoğudansa tabutlar gelmekte. Genelkurmay, bu bölgede bazı illerin bazı yerlerini geçici güvenlik alanı ilân ederek girilmesini yasakladı. Tedbirler devam ediyor, her ân ve her ne pahasına olursa olsun Kuzey Irak'a girileceğe benziyor. Hatta yabancı ajanslar girdiğimizi iddia etmekteler. Ancak bu defa çok farklı strateji ve taktikler geliştirmek lazım. Mücadele her alanda ve her mekânda yapılma mecburiyetinde. Zaman, çok lehe işlemiyor. Askeri harekât yetmez. Diplomatik, ekonomik ne varsa her şekilde mücadele şart. Bu defa "ya terör beni alacak veya ben terörü alacağım" kararlılığı vazgeçilmez. Bu sözü diyebilecek devlet adamına ihtiyaç var. O, söyleyecek, devlet de bütün kurumlarıyla destekçisi olacak. Cesur, akıllı, gözü pek ve kararlı. Sultan Mehmet dedi fethetti. Şimdi söyleyecek yiğit, vatanı muhafaza edecek. Elde tutmak da fetih kadar kıymetlidir. Şimdiden hatırlatmalı. Sınır ötesi operasyon kararı için TBMM, toplantıya çağırır da liste harici kalanlar gelmezlerse ağır bir suç işlemiş olurlar. Bir kere de vatandaş onları çizer. Millet can derdindeyken bazıları ikbal hastalığında olamaz.