Yüzyılın başarısı

A -
A +

 
Adına barış süreci, barış müzakereleri, kardeşlik projesi... gibi isimler verilmekte. Ne dendiği çok mühim değil, ne yapıldığı ve niçin yapıldığı esastır. Aslına bakarsanız bu, hatadan rücu, özür, helalleşme ve hasret kucaklaşmasıdır.
Barışın adı bile güzel. Batıdan giden milletvekillerinin güneydoğu şehirlerimizde davul-zurnalarla karşılanması çok şeyi ifade etmiyor mu?
Bu barış hamlesi yüzyılın olayıdır...
Son bir asırdaki her zirve hadise alt alta yazılsa en üstte yer alacak olan gündemdeki, Türk-Kürt kardeşliğini, yeniden inşa faaliyetidir. Önce Oslo'da başlayabildi. Niçin Ankara değil de Oslo? Çünkü Berlin, Lozan, Londra, Zürih... tarihimize ve o tarihten doğan istikbalimize hiç de uğurlu gelmemişti.
Oslo'da başladı, bir süre sükût yaşandı, sonra Ankara devreye girdi. Müthiş bir mekik diplomasisi uygulandı. Görüşmeler, kısa sürede Ankara, İmralı, Avrupa, Kandil dörtgeninde hız kazandı. 'Barış' sözü, sevgi rüzgârları estirmeye yetti. Şimdi ne kadar bahtiyarız. Bir zamandan bu yana bu ülke gençleri, terör yüzünden ölmemekte, ağlayan anaların yanına yeni analar eklenmiyor.
Barış tam temin edildiğinde Türkiye, coşkun çağlayanlar gibi olacaktır. O zaman Türk de Kürt de diğer her unsur da refahtan pay alacak, yüksek itibar sahibi bir dünya devletinin imrenilen vatandaşları olacaklardır. Eski tarihlerde yurt dışına gidenler hatırlarlar. Türk vatandaşı, gümrüklerde inciten muamele görmekteydi. O halde iken bir de kalkmış AB'ye girme mücadelesi veriyorduk. AB eğer bugün de bir hedefse Türkiye, iç barışın tesis edilmesinin doğuracağı yüksek enerjiyle dünya devletleri sıralamasında sür'atle yükseklere çıkağı için dün havasından geçilmeyen AB patronları bir an evvel aralarına katılmamız için Ankara'ya hey'etler göndereceklerdir.
Bu barış çalışması, ABD'nin iç savaşa son vermesiyle mukayese edilebilir. ABD iç savaşı bitirmeseydi, sonraki hiçbir muvaffakiyeti yakalayamayacak, rüyasında dahi cihan devleti olamayacaktı. Zira iç savaş, iç ihtilaf, iç huzursuzluk milletleri eteğinden çekip aşağılara düşüren bir musibettir. İnsanları hüsrana, ekonomiyi fakirliğe sürükler.
Bazı politikacılar -maalesef- bayat sloganlar atmaya devam etmekteler. Kıskançlık ve çürük mantık içindeler. Tamamen yanılıyorlar.
Türk vatandaşları, alt aidiyetleri her ne olursa olsun, barış heyecan ve mutluluğu yaşamaktalar. Halk yapılanın yüzyılın muvaffakiyeti olduğunu görebilmektedir. Bu isyan, dağdakini de ovadakini de, askeri de militanı da yıprattı. On binerli ölümler oldu, ömürler tükendi, servetler batırıldı.
Bugün bir hatadan dönülmekte.
Herkes kendi payına düşen hatadan dönüyor.
Hatadan dönmek fazilettir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.