ZOR BARIŞ!

Sesli Dinle
A -
A +
Geçen hafta Rusya Savunma Bakanının ev sahipliğinde Türkiye ve Suriye Savunma Bakanlarıyla istihbarat başkanları, Moskova’da toplanmışlardı. Suriye mevzulu görüşmenin ardından kaleme aldığımız yazıda, bu adımı, taraf Dışişleri ve sonra da Devlet Başkanlarının buluşmalarının takip edeceğini etraflıca tahlil etmiştik…
 
Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan, perşembe günü parti teşkilatına yaptığı konuşmada bu süreci paylaştı. Diplomasi, aynen bu şekilde işleyecek. Savunma Bakanlarından sonra önce Dışişleri Bakanları ve sonra da Devlet Başkanları buluşacaklar. Cumhurbaşkanı, ayrıca, perşembe günü öğleden evvel Sn. Putin ve öğleden sonra da Sn. Zelenskiy ile telefon görüşmesi yaptı. Verdiği bilgiye göre Erdoğan-Putin görüşmesinde Türkiye-Rusya münasebetleri ile Rusya-Ukrayna savaşı ve Suriye ele alınmış.
 
Zelenskiy ile de belli ki harp ve sulh görüşülmüş.
 
Türkiye, bölgede bir taraftan kendi ihtilaflarını sonlandırmaya çalışırken diğer taraftan komşuları arasında devam eden çatışmayı durdurmaya gayret sarf ediyor. Nitekim Erdoğan-Putin görüşmesinden sonra Kremlin Sarayı, 6-7 Ocak tarihlerini içine alan bir ateşkes ilân etti. Gerekçe, Ortodoksların dînî günü gösterilse de esas sebep sulh arayışıdır.
 
Vladimir Putin, barış arayışında mı?
 
Bize göre evet…
 
Ukrayna, bu muharebede çok hırpalandı, yer yer çok perişan oldu. Savaş, bugün bitse bile yıkıntıları en erken çeyrek asırda tedavi edebilir. Ukrayna bu hâlde ama Rusya da çok parlak durumda değil. Moskova, Putin yönetimi çok yoruldu. Yalnız kaldı. Şiddetli müeyyideler gördü, görmekte. Rusya Başkanı Putin, ilkin Çarlık ve devamında da Sovyetler olmak üzere arka arkaya iki imparatorluğu kaybetmeyi hazmedemiyordu. Kendini bu üstün güç görme ruh hâliyle 2008’de Gürcistan’a saldırdı, 2014’te Kırım’ı işgal etti. Buralardan alınan cesaretle de 2021’de Ukrayna işgal edildi. Moskova, Ukrayna’nın NATO’ya girme talebi gibi bazı muhtemel gelişmeleri işgaline sebep gösterdi. Rusya, Ukrayna’nın kendisine bu kadar dayanacağını hiç tahmin etmiyordu. Manzara farklı seyretti. Rusya yalnız kaldı. Fakat Ukrayna’nın arkasında bütün Batı vardı. O destek bugün de devam ediyor. AB ve ABD Zelenskiy’yi yardımsız da bırakmadılar. Bunda kendi silah sanayilerini düşünmelerinin payı şüphesiz ki büyüktür. Rusya’yı Ukrayna’yı âdeta işgale teşvik etmelerinde bu gerçeğin payı unutulamaz…
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye hariciyesi ve diplomatik unsurlarımız başlangıcından bu yana Rusya-Ukrayna savaşını durdurup bunun yerini barışın alması için samimi bir çaba içindeler. Antalya Forumu, İstanbul Mutabakatı ve buradan doğan tahıl sevkiyat imkânı bu çabaların eseridir. Ancak gözen kaçmayacak gerçektir ki Volodimir Zelenskiy kendi başına bırakılmıyor. Sürekli şekilde “haklısın, yalnız değilsin, ihtiyaç duyduğun bütün silahları vereceğiz!..” telkinlerine muhataptır. O da ülkesi işgal ve perişan edilmiş bir Devlet Başkanı olmak itibarıyla öfkelidir. Nitekim dinî gün münasebetiyle de olsa kısa süreli bir barış bile bir başlangıç olarak görülebilirdi. Zelenskiy ise “işgal varken barış olmaz!” diyerek red cevabı verdi.
 
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya… hatta Belçika kısacası ABD ve AB devletleri Ukrayna’ya silah; tank, tanksavar, füze ve mühimmat veriyorlar. Erdoğan-Putin, Erdoğan-Zelenskiy görüşmeleriyle eş zamanlı olarak da bu silah desteği geldi.
 
Bu milyarlarca dolar kıymetindeki silahlar boşa verilmemekte.
 
Ukrayna, Rusya’ya karşı kullanılıyor.Savaşın devamı, kapitalizmin silah sanayiinin ihtiyacıdır.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna-Rusya savaşını durdurması, barışın mimarının Türkiye Cumhurbaşkanı olması Batı için makbul değildir.Ayrıca Rusya’nın sürekli kan kaybetmesini istiyorlar.
 
Benzer bir durum da bizde yaşanıyor:
 
Yunanistan, hemen her gün Adalar Denizi’nde yeni bir taşkınlık yapıyor.Önce Ukrayna’yı Rusya’ya karşı kullandılar.
 
Şimdi de Yunanistan Türkiye’ye karşı kullanılmakta.
 
Barış şart, fakat zor.Zorluk yalnızca Ukrayna-Rusya için değildir.
 
Türkiye-Suriye arasında da aynı zorluk yaşanabilir.
 
Ukrayna-Rusya savaşının devamını istiyorlar.
 
Suriye’de ise terör örgütleri üzerinden maksatlarına varma gayesini gütmekteler. Bütün bunlara rağmen denecek olan şudur:
 
-Zoru başarmak kıymetlidir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.