Al Tekke ver külah

> Jorge Jesus’un “İyi oynadım diye sevinme, kötü oynadım diye yerinme” sloganıyla yine çeşitli değişiklikler yaparak Olimpiyat Stadına çıkardığı kadro, fark için saldırdı. Gönderilmesi yazılıp çizilen Zajc bile on birdeydi!

 

> Üç pas üst üste yapamayan, sadece top keserek dakikaları tüketmeye çalışan İstanbulspor’un zaten yarım yamalak olan inancı, Ali’nin sezon sonunda olsa ciddi dedikoduya sebep olacak lüzumsuz elle oynaması ve golle sonuçlanan penaltı ile hepten tükendi.

 

> Fenerbahçe’nin ikinci golünde Arao şov vardı. Kaptığı topla rakibinden zarif sıyrılışı, estetik dokunuşuyla topu kullanılır hâle getirişi, İrfan Can’ın golüyle tamamlandı.

 

> İkinci yarının özeti, Fenerbahçe defansının iki hatasından iki İstanbul daha doğrusu iki Jetmir Topalli golü… Ve, Batsuhayi ve Valencia’nın birbirlerine halı saha golü attırmaları…

 

> Süper Lig’de ve Avrupa’da lider durumda bulunan Jorge Jesus, en fazla gol atan ekibe sahip olmanın dışında, lige getirdiği “24 kişilik ilk on bir” anlayışı ve kendine has “duruşu” ile de lige kalite katıyor.

 

> Hocalardan söz açılmışken, efsane golcü Fatih Tekke, yeterince hocalık testine girdiği hâlde bir türlü başarılı olamadı. Ne umarak İstanbulspor’u emanet ettiler, anlamak zor.

 

> Skoru bir kenara bırakırsak, İstanbulspor’un dün akşam Fenerbahçe’ye iki gol atması, bu oyun anlayışı ile bir “destan” aslında… İlk golü Szalai ikram etmiş olsa da…

 

> Ve şuraya yazıyorum ki, bu sezon geride kalan haftalarda iki takım düşmeme mücadelesi verir; İstanbulspor ve Ümraniyespor zaten düşeceği için… Bu iki takımın sadece kadrolarının yetersizliği değil, İstanbul takımı olmaları  yüzünden işleri zordan da öte... Çünkü her maçı deplasmanda oynuyorlar.

 

MAÇIN ADAMI: Michy Batshuayi