Aşk başkasına dönüşmektir

Diyarbakır’daki askerliğini kırk beş gün önce bitirmiş olan genç, yeni aldığı arabasıyla nişanlısını gezdirirken feci bir kaza yaptı.

 

İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaydılar; refüje çarpıp yolun dışına, bir restoranın önüne düşen otomobil sol yana, şoför tarafına yatmıştı.

 

★ ★ ★

 

Apar topar yakınlardaki bir kalp hastanesinin acil servisine kaldırılan kazazede çiftten Mahmut komadaydı; nişanlısı Tanem ise bir iki küçük çizik dışında sapasağlam kurtulmuştu.

 

★ ★ ★

 

İtfaiyeci, güvenlik görevlisi, sağlıkçı gibi çeşitli mesleklerin iş kıyafetlerini üretip satan bir esnafın oğlu olan Mahmut, hastanenin yoğun bakım ünitesinde hayata tutunmaya çalışırken, nişanlısı için zor günler başlamıştı.

 

Aslında bu Mahmut’un, yirmi dört yıllık hayatında ikinci kez komaya girişiydi. Ve işin ilginç yanı, diğer olay da bir araç kazasıydı.

 

On üç ay önce askerî görevi sırasında Kulp Dağlarına tırmanırken devrilen “cemsede” ciddi şekilde yaralanmıştı.

 

★ ★ ★

 

Günler günleri kovalarken, nişanlı kız hastanenin gönüllü hizmetçisi olmuş, devamlı yanında olamadığı komadaki müstakbel eşine yapamadığı yardımı diğer hastalara sunmaya başlamıştı.

 

Kiminin dışarıdan alışverişini yapıyor, kiminin koluna girip lavaboya götürüyor, kiminin yatağını düzeltiyor, kiminin ziyaretçisini bina giriş kapısı önünde karşılayıp odaya kadar rehberlik ediyordu.  Kısa sürede hastanenin bütün personeli ve hastalar tarafından tanınıp sevilmiş, herkesin gönlünü fethetmişti.

 

Öyle ki, feci kazanın on dördüncü gününde talihsiz Mahmut hayata gözlerini yumarken, gazi arkadaşlarının da bulunduğu cenaze törenine katılan nişanlısı Tanem, evine gidip acısını doyasıya yaşamak yerine, yine hastaneye dönmüştü.

 

İdealtepe’de birlikte yaşadığı annesi Mahbube Hanım ve kız kardeşi Sanem, onun böyle sağa sola yardım için gidişlerine alışıktı.

 

★ ★ ★

 

Bu arada gazinin kalbi, ailesinin izni ile o hastanede yatan Diyarbakırlı bir gence nakledildi.

 

★ ★ ★

 

O zamanlar prensip olarak, organ nakledilen kişinin kimliği “karşı taraftan” saklanırdı. Ama nişanlı kız hastanede kendi oluşturduğu “torpilli” konumu sebebiyle nişanlısının kalbinin hangi bedende attığını biliyordu. Kalp nakli yapılan kişi bir PKK itirafçısıydı.

 

★ ★ ★

 

Tanem nişanlısını toprağa verdiği günün iki gün sonrasındaki gece, nöbetçi kadın doktorla dertleşiyordu. Daha doğrusu doktor konuşuyor, o daha çok hüzünle dinliyordu.

 

Bir süre dalgın dalgın eteğinin gri ve siyah küçük noktalarına baktı, göz yanılmasıyla noktalar sanki hareket ediyordu.

 

Doktor:

 

- Çok da yıpratma kendini, deyince kendine geldi.

 

- Daha yirmi yaşındayım Filiz Hanım. Ama bundan sonraki hayatımda bir daha sevmek mi, asla, dedi.

 

Tanem bir damla gözyaşının düştüğü elindeki cüzdanını eteğine sürerek sildi.

 

★ ★ ★

 

Ölen bir vücuttan sağlam bir bedene geçen organın yeni adresini saklamanın iyi mi kötü mü olduğuna buradaki olay bir pencere açabilir:

 

Tanem, nöbetçi doktor hanımla sohbetinin üzerinden bir ay geçmeden, merhum nişanlısının kalbinin yeniden çarpmaya başladığı Diyarbakırlı gence (onun adı da Mahmut’tu) âşık olmuş, hastanede doktorlar, hemşireler, hastalar ve hasta yakınlarının katıldığı törenle söz kesilmişti.

 

Mahmut birkaç gün içinde taburcu edilecek ve “ailece” Kulp’a yerleşeceklerdi.