Bir düdük çalar …ve maç biter!

"Dakika 45… İlk yarı bitmek üzere… Antalya atağında Tosic kayarak rakibine giriyor.  Faul var mı yok mu? Büyük kakofoni başlıyor"

Maç, sahanın her yerinde rakibine basan ve tehlikeli ataklar yapan Antalyaspor’un cesur futboluyla başladı ve devam etti.
Celustka’nın, Motta’nın kaçırdığı net pozisyonlar…
Ya da “gönül meşrebinize göre” Fabri ve Tosic’ten önemli kurtarışlar…
Şenol Güneş, iki kenar uç adamlarının kanadını değiştiriyor. (Bu değişikliğin ödülünü Aboubakar’ın soldan golü ve Quaresma’nın sağdan asisti ile alıyor.)
İşte o dakika geliyor.
Golsüz giden maçta o “büyük” dakika… Uzun, tartışmalı, harika golle ve 1 kırmızı 3 sarı kartla biten o dakika…
Antalya atağında Tosic kayarak rakibine giriyor.  Faul var mı yok mu? 
Hakem Barış Şimşek “devam” diyor. Sol kanatta topla buluşan Aboubakar içeri kat edip uzak köşeye müthiş vuruyor. Gol.
Beşiktaşlılar Aboubakar’ın üstünde, Antalyasporlular Barış Şimşek’in…
İtişme kakışmalar, konfeti gibi çıkan rengârenk kartlar…
Hemen eski hakemlere müracaat ettim.
Muhittin Boşat: 2 Ekim de Konya-Adana maçında 2 tane net penaltıyı veremeyen Barış Şimşek’in bu maçta ne işi var Sayın MHK Başkanı?
Ahmet Çakar:  Futbolseverlerden özür dilerim. Beşiktaş kartopu oynayarak şampiyonluğu kutlar demiştim, yanılmışım. Galiba şampiyonluk kupasını Noel Baba’dan alacaklar.
Deniz Çoban: Antalyaspor’un Galatasaray’a attığı gol faul diye verilmeyince... Tosic’in müdahalesine Antalyasporlu oyuncuların faul beklemesini anlıyorum.
Bu değerlendirmeler, o pozisyonda hakemin haksız olduğunu söylüyor.
Ben de pozisyonu defalarca hızlı, yavaş, sağdan, soldan izledim. Tosic’in topa müdahalesini göremedim.
Ama aksini iddia edenlere de saygı duyarım. Çünkü “süzmek” hakikaten çok kolay değil.

MAÇIN ADAMI: Duşko Tosic. Her anlamda… Hem yaptığı kritik müdahaleler, hem tartışılan pozisyonun başrolünde olmasıyla…