Bu senaryo korkuttu beni abi…

- Ben senaryoyu okuduktan sonra, bu filmde oynamasam diye biraz şey ettim abi, dedi.

 

Genç şarkıcı, özel televizyonun genel müdürünün karşısında mahcuptu.

 

Çünkü daha önceki görüşmelerinde bir televizyon filminin çekimi için mutabakata varmışlar, proje bütçelenmiş, senaryo yazılmış, “cast’lar” yapılmış, yönetmenle anlaşma sağlanmış, her şey hazırlanmıştı.

 

Hatta çekimin yapılacağı plato bile tespit edilmişti.

 

Televizyon filminin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde çekimine karar verilmiş, yapımcı ve yönetmen, yavru vatanda yer tespiti yapmıştı.

 

Tam bu noktada genç şarkıcı yokuşa sürüyordu:

 

- Ben senaryoyu okuduktan sonra, bu filmde oynamasam diye biraz şey ettim abi.

 

***

 

Yeni yeni isim yapan bir şarkıcıydı.

 

“Ölüm” isimli bir şarkı ile çıkış yapmış, sabah akşam televizyonda dönen tek klibini de bu şarkıya çekmişti.

 

Bu popülaritesi sebebiyle yapım şirketinden teklif almış, başlangıçta “Hayhay, oynarım tabii” demişti.

 

Ancak senaryoyu okuyunca korkup, geri çekilmişti.

 

- Ben senaryoyu okuduktan sonra, bu filmde oynamasam diye biraz şey ettim abi, diyordu.

 

***

 

Genel müdür şaşkındı.

 

Daha bir hafta önce “Hayhay” diyen genç adam, şimdi karşısında, ödevini yapmamış sempatik ama yaramaz bir öğrenci gibi mahcubiyetle tebessüm ediyor, âdeta öğretmeninden af diliyordu.

 

İlk şaşkınlığını atan genel müdür, ikna harekâtına başladı:

 

- Sevgili kardeşim, bak, daha yolun başındasın. İlk filminde böyle yaparsan, sanat hayatını başlamadan bitirirsin. İnsan senaryodan korkar mı yahu? Kimse duymasın, aleyhinde haber konusu bile yaparlar bunu…

 

***

 

O gün, o plaza katında, özel televizyonun genel müdürü,  o genç şarkıcıyı filmde oynamaya ikna etti.

 

Söz konusu televizyon filmi “Yaz Aşkım” Kuzey Kıbrıs’ta, Girne’de çekildi.

 

Senaryo gereği genç şarkıcının trafik kazasında ölümüyle biten film, dublajı, montajı tamamlanıp televizyonda yayına hazır hâle geldiğinde, genç şarkıcı gerçekten de trafik kazasında öldü.