Nasıl yan?

Kâbus gibi bir maç… Bu sezon düşme hattında dolaşan Alanyaspor, Kadıköy’de canını dişine takmıştı. Fizikli savunma adamlarıyla kendilerini rakibin ve topun önüne atarak bıktırıcı bir direnç gösterdiler.

 

İleride hızlı ve sürekli yer değiştiren forvetleriyle de tehlikeli oldular. Ve daha 12. dakikada planlarına, hayallerine kavuştular. Ferdi’nin topu ezmesi sonrasında üç adam, üç taksitle golü yazıverdi. Son vuran Augusto idi. (Hakemler bu golü iptal etmek için epey çaba sarf etti ama gol temizdi.)

 

Fenerbahçe, hücum bölgesinde baş döndüren atak çeşitliliğinden uzaktı. Bunda rakibin etten duvarının yanında, haftalardır gol atamayan Dzeko, yine gol anlamında durağan bir dönem yaşayan Tadiç, dün en etkisiz ilk futbol oynayan Szymanski ve “bal yapmayan arı” Cengiz, bu “kısırlığın” sebebiydi. 

 

Koca 45 dakikada Ertuğrul’un kurtardığı iki şut var. Bolca faul, çokça kart, sıkça kavga… 

 

 

Devre başladı penaltı geldi

 

 

Cengiz’in yerine sahne alan İrfan Can’ın ceza sahasına doldurduğu frikikte Augusto, Djiku’yu indirdi. Hakem penaltı noktasını gösterdi. “Şeker kardeşim” diyecek Galatasaraylı, “Bu itme çekmelerden her maçta bin tane oluyor, böyle penaltı olur mu?” Onu hakeme sormak lazım. 

 

Bu gol Fenerbahçe’yi eski kimliğine döndürdü bir an… O bildik ceza sahası önü paslaşmalarında en son Mert Müldür ortaladı, Dzeko kafayı yapıştırdı, gol tutukluğuna son verdi. Eh, artık fark gelsindi.

 

Ama öyle olmadı. Geride kalan bir saatte bir gol atıp bir de Fenerbahçe’ye penaltı kazandıran Augusto, bir kere daha sahne aldı. Angolalı oyuncu, sol çizgiden aldığı topla önüne çıkanı çalımlayıp içeri kat etti ve ters köşeye vurarak şampiyonluk yarışını terse yatırdı. “Gerilim filmi” de bu büyük sürprizle bitti.
1- Çağlar Söyüncü mü daha dengesiz yoksa Serdar Aziz mi?
2- Ertuğrul Taşkıran’a “Fener’e kolaylık sağlıyor?” diyenler burada mı?

 

 

 Maçın adamı: Lode Augusto