Yok böyle bir maç

> Önce azıcık kadroları didikleyelim: Trabzonspor sağ bekinde 32 yaşındaki Larsen’in yerinde 21 yaşında, defalarca Alman genç millî takımlarında forma giymiş Mehmet Can var. Yeniler Mendy ve Onuachu ilk kez sahada. Trezeguet oynamaz mıydı? Neyse. 

 

> Beşiktaş’ta ise Şenol Güneş’in “hafif sakat” dediği Aboubakar kulübede, Cenk santrforda. Her daim “sağlam” futboluyla öne çıkan Masuaku kesik, Rebic sahada. (Bu arada, Beşiktaş yedekleri ilk kez bu kadar klas ve kaliteli.)

 

> Maç başladı, Beşiktaş topa ve oyuna hâkim oldu. Trabzonspor ev sahibi olmasına ve taraftarının önünde oynamasına rağmen sadece oyun bozmaya çalışıyordu. Savunmada Baniya’nın öne çıktığı zamanlardı bunlar. 

 

> Ama işte Bardhi gibi bir ustan varsa işi bitiriyorsun. İki metrelik Onuachu’nun kafasına attı topu, o da kaleye… Haydaa, nasıl yani? Trabzonspor bu oyun kurgusu ile öne mi geçti?

 

> Gol bordo-mavililerde dayanışma ve yardımlaşmayı güçlendirdi. Her topa üç kişi bastı. Ve şaşkınlığımız yeni yeni geçmişti ki ikincisi geldi. Bakasetas’ın çaprazdan kaleye attığı şutta baraj ve Cenk, kaleci Mert’i yanılttı bence… Ve olmayacak şey oldu; skor 2-0’a geldi bile. 

 

> Artık Beşiktaş sarsılmış, Trabzon ayağa kalkmıştı. Ceza sahasının sol dışında serseri bir topa Mendy’nin müthiş vuruşu direkte patlamak yerine ağlara gitseydi, maçın ikinci yarısı asidi kaçmış gazoza dönecekti.

Şenol Güneş’in çırpınışı

> İkinci yarıya as oyuncularını sürerek başladı Şenol Hoca; Aboubakar, Masuaku ve Muleka ile Beşiktaş’ın beklenen baskısı geldi. Ama Trabzon taraftarı 61. dakika için telefon ışıklarını hazırlarken Mendy kaptığı topu bomboş Trezeguet’ye attı, o da Visca’ya net pozisyonu hazırladı, 3-0! Tam bir kutlama oldu.

 

> Trabzonspor özellikle ikinci yarıdaki oyunu ile bu büyük maçtan gururla çıkmayı hak etti. Hakem tuhaf işler yaptı ama ona girmeyelim artık.

 

MAÇIN ADAMI: Rayyan Baniya