Hayat sana mandalina verdiğinde... Biz kahrolup durduk!

A -
A +

Bir şeyler izlemeye bayılırım, şu kısıtlı imkânlar dâhilinde kafamı dağıtabildiğim tek aktivitem. Gelgelelim ki artık güzel işlenmiş konuları içeren filmler bulmak çok zor, sektörde bir tükenmişlik var. Benim tercihim yabancı yapımlardan yana oluyor. Rus sinemasından tutun İran'a kadar çok sayıda film ve dizi izlemişliğim var. Dünyada ise Kore çılgınlığı başlamış, çok da beğeniliyor. Ben biraz yabancı kaldım K-dramaya... When Life Gives You Tangerines dizisi ile giriş yaptım, darmaduman oldum. 

 

Hayat sana mandalina verdiğinde... Biz kahrolup durduk!

 

Türkçeye çevirdiğimizde "Hayat sana mandalina verdiğinde" olarak karşımıza çıkan Netflix'in 16 bölümlük harika mini dizisi. Hikâye oldukça basit yaşattığı duygular ise tarif edilemeyecek kadar büyük. Çok da az reklamı yapıldı, ona rağmen dünyayı kasıp kavurdu. Hatta platformda 1 numaralı İngilizce olmayan dizi oldu. Başrollerinde IU ve Park Bo Gum'un yer aldığı bu drama zorluğa rağmen Ae-Sun ve Gwan Sik çiftinin zorlu ama bir o kadar da sevgi dolu hayat hikâyesini anlatıyor.

 

Hayat sana mandalina verdiğinde... Biz kahrolup durduk!

 

İzleyen herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği eser, şahsen benim seyrettiğim en samimi dizi oldu. 16 bölüm boyunca ağlattılar mı ağlattılar, hem de salya sümük... Güldürdüler mi evet, sorgulattılar mı çok, hâlâ etkisindeyim. "Bu neydi beni böyle paramparça etti, gerçekten yaşandı mı?" diye kendime sordum ve başladım araştırmaya. Çok uzun sürmedi hemen önüme dökülüverdi. Gerçekten yaşanmış o izlediklerim. Aile ilişkilerinden tutun da arkadaşlıklara, hatta aşklara kadar her şeyin yolundan saptığı şu dönemde böyle sadakat sahibi insanların yaşamış olduğunu bilmek beni ekstra duygulandırdı. 

 

Hayat sana mandalina verdiğinde... Biz kahrolup durduk!

 

 

GİZLENMİŞ BİR ÖVGÜ

 

 

IU'nun Ae-Sun'u gerçek hayatta Jeju adası sakini olan Hong Kyung-ja'dan esinlenmiş. Hong'un ismi dizinin ilk bölümünde dalış teknelerinden birinin üzerindeki şamandırada yer alıyor. 

 

Hayat sana mandalina verdiğinde... Biz kahrolup durduk!

 

1950'de doğan Hong, tıpkı Ae-Sun gibi zor bir çocukluk geçirmiş, mücadeleler ve fedakârlıklarla dolu bir hayat sürmüş. Küçük yaştan itibaren kardeşlerinin velayeti altında çalışmak zorunda kalmış. Kyung Ja, henüz beş yaşındayken annesini kaybetmiş. Annesinin ölümünden sonra, sadece iki küçük kardeşine bakan Ae-Sun'un aksine, sekiz küçük kardeşine bakmak zorunda kalmış. Küçük yaşta haenyeo (dalgıç) olarak çalışmaya başlamış, ailesini geçindirmek için deniz ürünleri yakalayıp satmış. Dizide üvey babası tarafından büyütülen Ae-Sun'un aksine, üvey annesi tarafından büyütülmüş...

 

Kore medyasına verdiği bir de röportaj var şöyle diyor: "Çocukluğum kız kardeşime bakmakla, ahtapot yakalamak için denize dalmakla ve pazarda satıp ona atıştırmalıklar almakla geçti.

 

Hayat sana mandalina verdiğinde... Biz kahrolup durduk!

 

"HER ZAMAN GEÇ KALIRDIM, BU BENİM GERÇEĞİMDİ"

 

 

Hong Kyung-ja konuşmasının devamında o dönem yaşadıklarını şu sözlerle özetliyor: "Bana ortaokula gidemeyeceğimi söylediler. Ağladım ve bu şans için mücadele ettim. Okula gitmeden önce yemek pişirmem ve kardeşlerimi beslemem gerektiğinden her zaman geç kalırdım veya devamsızlık yapardım. Bu benim gerçekliğimdi."

 

Hayat sana mandalina verdiğinde... Biz kahrolup durduk!

 

 

GÜZEL KOCA ÖDÜLÜ

 

 

Hong, tıpkı dizideki gibi çocukluk arkadaşıyla evlendi. Kocası hayatı boyunca en büyük destekçisi oldu. Güçlü bir rakibe karşı köylerinde yerel seçimlerde aday olmaya karar verdiğinde onu cesaretlendirdi. Hatta ailesine olan sevgisi ve bağlılığı nedeniyle 2002'de Jeju YWCA tarafından "Güzel Koca Ödülü"ne layık görüldü.

 

Hayat sana mandalina verdiğinde... Biz kahrolup durduk!

 

 

ÇİFT 3 ÇOCUK BÜYÜTTÜ!

 

 

Kyung-ja ve kocası iki erkek ve bir kız çocuğu yetiştirdi. Ae-Sun ve Gwan Sik'in fırtınalı bir gecede oğullarından birini denizde kaybettiği diziden farklı olarak, çift gerçekte üç çocuğunu da yetiştirebildi. Hong'un gerçek hayattaki kocası 2018 yılında trajik bir şekilde hayatını kaybetti. 

 

Hayat sana mandalina verdiğinde... Biz kahrolup durduk!

 

VERDİĞİ MESAJLAR HAYAT DERSİ OLUR

 

 

Eş olmak, anne olmak, baba olmak, kardeş olmak, evlat olmak, torun olmak... Her biri farklı gözlerle izleyiciye empoze edildi. Aralarda serpiştirilen mesajlar ise hayat dersi niteliğindeydi. 

 

Birkaçı şu şekilde;

 

Anne babalar, çocuklarının kalplerinin yara aldığı anı bilmez. Bilseler onları pamuklara sarıp korurlardı. Bu yüzden Allah bunu onlardan saklar. Hiçbir ağaç yara almadan büyüyemez. Kalbi kırılan bir evlat da babasının yüreği parçalanmasın diye bunu kendine saklar."

 

Azmini yitirme, hayatında daha zor zamanların da olacak. Arada sırada hayattan vazgeçesin bile gelebilir.”

 

"Anne baba acısı yaş ilerledikçe daha da içini sızlatır, ama evlat acısı yüreğinin en derinine işler."

 

Sanırdım ki hayat, ilkbahardan yaza, güzden de kışa gider, ama öyle değil. Hayatta bazen kış oluyor ve bazen de bahar geliveriyor. Baharda sayısız günüm geçti!

 

Bence herkes izlemeli hatta toplaşıp ailecek izlenmeli...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.