‘Çağdaş Nasreddin Hoca olacağım'

Ben bir glokom hastasıyım. Göz tansiyonu yani. Bir gün idrar yollarımdaki üşütmeden dolayı doktora gittim. Doktorun verdiği ilacı kullanmaya başladım. Zaten zar zor gören gözüm iyiden iyiye görmemeye başladı. Bir telaşla göz doktoruna gittim. Ona durumumu anlattım. Bana "kullandığın ilaçtan kaynaklanıyor" dedi. Meğer kullandığım ilaç göz tansiyonu için müthiş derecede yan tesir eden bir ilaçmış. Hemen ilacı kestim ama iş işten geçmişti. Görme duyum biraz daha azalmıştı artık. Halen göz problemiyle ilgili sıkıntılar yaşıyorum. % 90 görmüyorum. Ama bütün bu sıkıntılarıma rağmen hayattan umudumu asla yitirmedim. Sanat dünyasına atılmama bu duygularım da sebep oldu diyebilirim. Metin Şentürk'e teşekkürler Görme problemimden dolayı çocukluğumda mutsuz bir insandım. Ama benim gibi görme engelli olmasına rağmen elinde ud, yüzünde tebessüm ile televizyon ekranlarına çıkan ve şarkılarıyla insanların beğenisini toplayan Metin Şentürk benim hayatımda dönüm noktası oldu. Bu olaydan sonra hayata farklı pencereden yaklaştım ve azimle hırsla hayatı yakalamaya karar verdim. Dolayısıyla Metin Şentürk, bizim gibi görme engelli insanlara örnek olmuştur. Kendisine buradan teşekkür ediyorum. İlk olarak kendim yazıp kendim oynadığım bir oyunla sanat hayatına başladım. Şimdiki yazmakta olduğum oyun da "Körler sağırlar, birbirini ağırlar"... Yirmiye yakın komedi oyunu yazıp aynı zamanda oynadım. Türkiye'nin önemli mizah dergilerinde karikatür çizdim, mizah yazıları yazdım. Feministlerin tepkisi Ben sözümü esirgemem. Doğru olan şeyleri bazı insanlar hoşlanmasa da söylerim. Magazin basını bana "Genç Nasreddin Hoca" lakabı taktı. Bazı yaptığım şovlarda feministleri kızdırdığımı, açıklamalarımla birçok şovmene ters düştüğümü biliyorum. Ama ben özellikle şovlarımda diğer şovmenlere yapılan aşırı ve yapmacık ilgiyi hiciv konusu yapıyorum. Biliyorum ki şovu kendine meslek edinen kimselerin çoğu aslında içinde kopan fırtınalardan kaçtıkları için çok gülüyor ve güldürmeye çalışıyorlar. "Ayran gönüllü" olmaları da böyle. Bunu ancak yaşayan bilir. Bu sözlerim tepki alıyor. Ama ne yapalım, doğru söyleyeni dokuz köyden kovuyorlar diye bir söz var... Güldürürken düşündürmek!.. Benim amacım sadece güldürmek değil. Nasreddin Hoca gibi güldürürken aynı zamanda düşündürmek de istiyorum. Bana göre birçok şovmen gerçekte espri üretmekten mahrum... Dolayısıyla espri yapıyorum diyerek işi cinselliğin ya da argonun sınırlarına çekiyorlar. Belki böylece kendi fantezilerini ve eksikliklerini marifet sanarak insanlara espri diye sunuyorlar. Ben bunu espri kabul etmiyorum. Çileyi çeken bilir Hani bir söz vardır halk arasında. "Ateşi kazan bilir, gurbeti gezen bilir, geceyi hastadan sor, çileyi çeken bilir" derler. Görme özrünün ne olduğunu da ben bilirim. Âmâ bir insanın gülmesi diğerlerinden çok daha anlamlı bence. Bu duygularla, bir gün de görme engelli insanlara şov yaptım. Reşit Paşa Altı Nokta Görme Engelliler Okulu'nda gerçekleşen stand-up basında da büyük destek aldı. Gelecekteki hayallerim Bu soruya da espriyle cevap veriyorum. Gelecekteki hayallerimi sıralıyorum. Metin Şentürk ile formula araba yarışlarına katılıp, Şentürk'e yardımcı pilot olarak destek vermek. Firmasından bir ceket alıp çıktığını söyleyen Mahsun Abi'ye bir ceket daha alarak "Bir ceket de sizden" kampanyası başlatmak. Hülya Avşar ile eğer bir gün topları görebilirsem tenis maçı yapıp turnuvalara katılmak. Hakan Taşıyan ile beraber en az ikibuçuk saatlik haber bülteni sunmak. Neredeyse her gün birinin intihara kalkıştığı Boğaz Köprüsü'ne yoğun ilgi duyan basın mensupları ve kameralar önünde stand-up yapmak... Barbaros Uzunöner kimdir? İsmim Barbaros, soyadım Uzunöner. Doğum tarihim; bir sıcak yaz akşamı bindokuzyüz yetmiş altı. Son kullanma tarihim süresiz. Şu anda rakibim çıkana dek dünyanın en iri gözlü şovmeniyim. Esas mesleğim tiyatroculuk. Tiyatroculuktan yine gösteri sanatlarına yakın bir meslek olan stand-upa geçiş yaptım. Bununla beraber radyo DJ'liği yapıyor ve özel bir televizyon kanalında şov yapıyorum. Burada amacım açık açık konuşuyorum ki para kazanmak ve aileme yardımcı olabilmektir. Şov programlarına dört yıl önce başladım. Türkiye'nin en çok dinlenen DJ'lerinden biriyim. Stand-up'ın ismi de "Barbaros'un Gözüyle". Bu çalışmalarıma ilaveten mizah yazarlığı üzerinde de denemelerde bulunuyorum.