Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A

“Hastanede belden aşağısı felçli aylarca yattı. Tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu.”

Karşı komşularımızın ışıkları 3 gündür yanmıyordu. Ben okuldan döndükten sonra eşim bana:

-Komşularımızın cenazesi varmış. Ondan dolayı köylerine gidip dönmüşler. Akşam yemeğinden sonra bir başsağlığına gidelim, dedi. Ben de:

-Olur hanım gidelim, dedim. Yemekten sonra komşulara gittik. Osman Bey ile eşi çok üzgünlerdi. Çünkü vefat eden yakınları daha otuz beş yaşlarında idi. Geride iki tane çocukları, bir de üstelik borçları kalmıştı. Osman Bey anlatmaya başladı:

-Hocam cehalet çok kötü bir şey. Rahmetli bacanağım köyde büyüdü. Askerden sonra da bir kamyon aldı. Bizim köydeki madenden Orhaneli'deki termik santrale kömür çekerdi. Gece gündüz çalıştı. Hatta ikinci bir kamyon aldı. Kamyonları kömür sırasına sokuyor, sırası gelenle taşıma işi yapıyordu. Arefe günü eve geliyor. Annesi:

“Oğlum kurbanlara çalı kesip gelebilir misin?” diyor. “Olur ana olur” diyor ve eşeği alıp meşeliklere gidiyor. Büyük bir meşe ağacına çıkıyor. Dalları keserken dengesini yitirip sırt üstü yere düşüyor. Aslında hareket etmeden beklese oradan gelmediğini, dönmediğini görenler kurtarmaya gelirlerdi.

Olayın sıcaklığı ile belinin kırıldığını anlayamıyor. Sürünerek elli metre yukarıya doğru hareket ediyor. Omuriliği bu hareket esnasında çok büyük zarar görüyor. Onu bulduklarında baygın durumdaymış. Hastanede aylarca yattı, belden aşağısı felçli kaldı. Tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu. Ailesi de ben de yalvardım “şu kamyonları çürümeden satalım” dedim. Bir tanesinin satılmasına razı oldu. Bu BAĞ-KUR borçlarına bile yetmedi. Hep umut besledi. Yeniden ayağa kalkacak, kamyonu sürecek... Bu hayalle beş yıl içinde çalışmayan kamyon da çürüdü gitti. Kendisi de 3 gün önce vefat etti.

Kamyonun vergi borçları birikmiş. Yeni hurda yasasından yararlanmak için baldızıma söyledim. Bari bacanak mezarında borçlu yatmasın “hurdaya verelim” dedim. Zavallı kadın “olur enişte” dedi. “Hiç olmadı borçlardan kurtuluruz” dedi.

“Ölene mi yanacaksın düştüğü duruma mı? Çok zor hocam, çok zor. Sizler ilk yardım dersi vermiyor musunuz?” dedi.

-Veriyoruz Osman Bey ama biz bu konulara milletçe pek önem vermiyoruz. Ne zaman bir deprem olsa, bir felakete uğrasak aklımız başımıza o zaman geliyor, dedim ve bir öğrencimin durumunu anlattım. DEVAMI YARIN

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR