"Bu paraların hepsi senin!"
26 Ocak 2016 02:00
“Babam ikinci askerliğini İstanbul Hadımköy’de yapar. Kendisine askerî malzemelerin deposunu teslim ederler...”
Bu köşede herkes kendisini veya yakınlarını, onlar hakkında unutamadıkları hatıralarını paylaşıyor. Bize değer verip hatıralarımızı yayınlamanız ne kadar memnuniyet verici bir bilseniz.
Ben de size merhum babamdan söz etmek ve onunla ilgili birkaç anı paylaşmak istiyorum...
Merhum babamın onun deyimiyle “Dâr-ı Fenâ’dan Dâr-ı Bekâ’ya” yani yalan dünyadan gerçek âleme göç etmesinin üzerinden otuz sene geçmiştir.
Babamın, anlattıklarından yola çıkarak hem babamın karakterini hem o dönemi ve dönemin insanları hakkında ilginç bulduğum yönleri paylaşmak istiyorum.
Babam halim selim bir kimseydi. Dedikoduyu sevmez ve dedikodulu ortamlarda istemeden bulunduğu zaman da, konuyu değiştirmeye gayret ederdi.
Helal haram konusunda çok hassastı. Hatta şüphelilerden bile kaçınırdı. Kendisi Diyarbakır ve daha sonra Aydın ilinde sanat enstitüsünü bitirmişti. Sanat enstitüsü mezunu olduğu için çok müthiş portreler yapardı. Bazılarını bize göstermişti. Hatta Aydın okul takımında çok başarılı bir kaleci olduğunu da söylemişti.
Öfke nedir bilmezdi. Kimse ile tartışmayı sevmez ve aslında tartışma yapamaz kimseyle tartışamazdı. Haksızlıklar karşısında bile tepki vermeyip içine atan duygusal bir kişiliği vardı.
Haksızlığın boyutu çok önemli olunca, en fazla bir köşeye çekilir ve zalimi Allaha havale ederdi ama yine beddua etmezdi.
Aylığını aldığında evvela borçlarını dağıtır sonra eve gelirdi...
Rahmetli babamı kısaca böyle tarif ettikten sonra onun hayatından ilginç bulduğum bazı hatıraları sizlerle paylaşmak istiyorum...
Babam ikinci askerliğini İstanbul Hadımköy’de yapar. Kendisine askerî malzemelerin deposunu teslim ederler. O sıralar, araba lastiklerinde çok sıkıntı yaşanan yıllardır...
Bir gün bir sivil kamyon şoförü deponun önünde durarak kendisini arabaya alır. Babam da şoförü kırmayıp gideceği yere kadar gitmek üzere arabaya biner.
Kamyoncu az sonra başlar muhabbete… Sağdan soldan anlatmaya. Daha sonra babamın önüne bir tomar kâğıt banknot bırakarak der ki:
-Bunlar senin asker ağa… Sadece eski lastikleri alıp bana yeni lastiklerden bir takım vereceksin. Lastik kaybın yine olmayacak. Bu iyiliği bana yaparsan çok memnun olurum. Ha bu paraların hepsi de senin olsun. DEVAMI YARIN