Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A

“Ah ben mecbur kalmasam bu mesleği seçer miydim? Bu mesleği kucağımda buldum...”

Çocukluğunu hiç yaşayamamıştı. İlkokulu bitirir bitirmez ailesi onu nakliyecilik yapan dayısının yanına muavin olarak vermişti. Daha çocuk yaşta direksiyon başına geçmiş şehir şehir dolaşmaya başlamıştı. Uykusuz yolda kaldığı, bazen on on beş gün evine gelmediği günler olmuştu. Sıcak bir yuvaya ana baba sevgisine hasret bir hayat sürmüştü. Anasının, şöyle dumanı üstünde tüten bir tas tarhana çorbası gözünde tütüyordu ama yapacak fazla bir şeyi yoktu. "Yoksulluğun gözü kör olsun" diyor boynunu büküyor, ekmek parası diyerek direksiyon başına geçiyordu...

"Tam elli yıldır yollardayım dostum. Sıcak bir aile ortamını her zaman özlemişimdir. Evlendim çocuklarım oldu ama değişen bir şey olmadı. Eskiden anamı babamı kardeşlerimi özlerdim; şimdi onlarla birlikte çocuklarımı ve eşimi... Hâlâ özlediğim bir aile ortamım yok. Hâlâ yollardayım hâlâ hasretin koynundayım..."

Gözleri buğulanmıştı. Ağlamamak için direniyordu. Derin bir oh çektikten sonra anlatmaya devam etti:

“Şoförlük zor meslek dostum, hele kamyon şoförlüğü daha da zor. Allah kimseyi şoför yapmasın diyeceğim ama ne yaparsın ki ekmek parası mecburuz bu mesleği yapmaya. Şoförler bu memleketin gerçek kahramanlarıdır. Bu mesleği severek yapan şoförlere minnet borçluyuz. Bizim gecemiz gündüzümüz saatimiz yönümüz belli değil o yüzden. Bazen yirmi dört saat çalışıyoruz bazen bir hafta yatıyoruz. Hele hele kış ayları var ki tam bir rezillik. Lastiğin patlar araban arıza yapar mazotun donar yolda kalırsın bir başına... Yani mecbur kalmasam bu mesleği seçmezdim. Bu mesleği ben kucağımda buldum...”

Süleyman Abi doluydu. Anlattıkça anlatıyor açılıyor sanki dertlerini satıyor gibiydi...

-Abi anladığım kadarıyla sen meslekten bıkmış soğumuşsun...

Sözlerimi boğazıma tıktı:

“Ne bıkması soğuması ben kurtulmak istiyorum kardeşim... Şu anda sevdiğim saydığım pek çok arkadaşım şimdi yok... Niceleri kaza kurbanı... İnan bana bu mesleğin tadı tuzu yok... Bu mesleğin bayramı yok, düğünü yok, tatili yok... Yok babam yok... Ama tehlikesi çok. Hep ölümle kol kola yaşıyoruz. Bu mesleği yaparken arsızlarla hırsızlarla dolandırıcılarla yani senin anlayacağın her türlü kirli işlerle ve insanlarla karşılaşıyorsun.” DEVAMI YARIN

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR