Göç ettin mi hiç memleketten?

A -
A +

“Tarlamdayım işte; çapalarken, ağaçları budarken onlarla konuşurum yalnızlık olur mu?”

 

 

 

 

 

Âcizane ben “göç geçici ölümdür” derim. Göç etmek kolay gibi görünür aslında insanı derinden üzen hücrelerine kadar insanı sarsan bir hadise.

 

“Her uyku birer ölüm, her ayrılık bir ölüm, /Dönülmeyen bölüm işte o gerçek ölüm.”

 

 Bir memlekete dünyaya geliyorsun gözünü açar açmaz o beldenin dağına taşına ovasına vadisine çayına deresine ırmağına insan hayvanat ve nebatatına bir ülfet sağlarsın. Âdeta o dağların taşların nehir dereleri ova vadileri velhâsıl onlarla aşina olur onlar da âdeta seni tanır sen de onları iyi bilir ve yaşarsın. Canın bir şeye sıkıldı mı bir dağın yamacına yaslanır elini kulağına atar avazı çıktığı kadar bağırır dertli nağmeler söyler içindeki dert ve sıkıntılarını o dağlara haykırır durursun.

 

Baharın yemyeşil kırlarda gezerken nadide rengârenk çiçekleri sevgilisine benzetir esen yelle sevgilisine selam gönderir. Sabah çimenlerdeki laleleri yârinin gözyaşına benzetir. Bir derenin ırmağın kıyısında oturur içindeki sıkıntıyı da birer taş yapar o taşları suya atınca çıkan sesten rahatlar. Yolda karşılaştığı ecdat dede komşusu Ayşe teyze, İsmail emmiyle karşılaşınca hâl hatır sorar müşkülatını onlara anlatır onlar da çare aramaya başlarlar. Yani insan kendini hiç yalınız hissetmez. Bu saydıklarım hepsi de birer psikoloji terapidir âdeta insan farkına varmasa da.

 

Tenha bir yerde tarlasında oturan Hasan amcaya selam verdim:

 

-Hasan amca böyle yalınız canın sıkılmıyor mu, dedim

 

O da bana:

 

-Evlat yalnız değilim, tarlamda oturuyorum; çapalarken, ağaçları budarken onlarla konuşurum hiç yalnızlık olur mu, demişti.

 

Göç edip kendi memleketinden ayrılınca sadece tanıdık insanlardan ayrılmıyorsun aynı zamanda tanıdık bildik hemhâl olduğun o coğrafyadan da ayrılıyorsun. Zaman geçtikçe memleketteki insanları özlediğinde daha ziyade o memleketin taşını toprağını dağını yamacını da özlersin.

 

Göçüp yabancı olduğun bir köye bir kasabaya veya megakente gelince içini bir sahipsizlik, bir kimsesizlik bir yalnızlık kaplar... Baktığın gökyüzü bile başkadır o gün... Her yan ev olsa da, her yan insan olsa da hiçbiri seni tanımaz, sen hiçbirini tanımazsın. Tek başına kalakalırsın herkesin arasında... Ne yana baksan ne yöne baksan herkes yad eldir... DEVAMI YARIN

 

 

 

 

 

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.