Kontratı okurken gördüm

Libya’nın o dönemdeki Yabancılar İdaresi Başkanı, Ömer Kueyter, 580 işçimizin ikametgâhını o gün onayladıktan sonra dedi ki:
-Sizin yazıhaneniz nerede?
-Yazıhanemin adresini tarif ettim. “Bu adreste Sayın Genel Müdürüm. Buyurun misafirimiz olun. Şeref verirsiniz” dedim.
On gün sonra geldi ve bir çayımızı içti. Çay içerken de sordu:
-Başka problem var mı?
Hiçbir problem kalmadığını söyledik. Daha sonra da bu tür problemi olan diğer firmaların da, diğer kimselerin de işlerini bu Ömer Kueyter denilen Türk dostu insanın yardımıyla çözdük.
Bu iyi kalpli insan bana Allah’ın bir lütfu idi… Bu Genel Müdürü üç dört defa Türkiye’ye davet ettim. Her defasında “geldim, geliyorum, geldim geliyorum” derken nasip olmadı bir türlü gelemedi…
Emekli oldu ve görevinden ayrıldı…
Ömer Kueyter’in Bingazili olduğunu biliyordum. Ama kendisine ulaşabileceğim bir açık adres yoktu…
Yıllar sonraydı… Bu “Arap Baharı” denilen olaylarda Libya’da Kaddafi’ye karşı devrim olmadan önce, Libya’da Bingazi’de bir çarşı yapmak konusu vardı. Bu konuda Libya Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bir anlaşmamız olmuştu. Bingazi’de Cevahir Çarşısına yakın benzer ortak bir çarşı yapılacaktı.
Bingazi’de arsa verdiler, projeleri yaptık. Gittiler bizim çocuklar. Orada iki tane villa kiraladık. Büyük villalar ki her birinde sekiz on tane oda var.
Demiştim ki çocuklara:
“Kira kontratının Türkçesini yapın ve yollayın ki bu harcamaların burada da bir kayda geçmesi lazım.”
Kontratın Türkçeleştirilen evrakını gönderdiler. Göz gezdirirken baktım kontratta karşı taraftaki bir ismin soyadı “Kueyter”
E dönem artık eskisi gibi değil, telefonlar çalışıyor… Hemen açtım oğluma:
“Oğlum burada kontrattaki isimlerde soyadı olarak “Kueyter” yazıyor. Benim orada Tripoli’de bu soy isimde çok değer verdiğim bir dostum, bir ağabeyim vardı. İsmi Ömer Kueyter idi. Eski Cevâzât Genel Müdürüydü. Bu kontrattaki isimlerin o isimle bir yakınlıkları var mıdır?
Ertesi gün oğlum telefon etti bana. Dedi ki:
“Baba, bunlar onun oğulları imiş. Babaları vefat etmiş.”
Allah rahmet eylesin… Hem ona hem İbrahim Ağabeye...