“Sen bu işten anlar mısın?”

Başımdan geçen bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum... Kalorifer kombisi kış günleri hepimiz için olmazsa olmaz bilirsiniz. Biz de yazdan hazırlık amacıyla kalorifer kombisinde meydana gelen arızayı vakitlice giderelim dedik.
O gün dışarı çıktığımda, musluk tamirciliği yapan bir tanıdığımla karşılaştım. Emekli olmuştu ama kombideki arıza konusunda belki yardımcı olabilirdi. Dedim ki:
-Ustam, kalorifer kombisinde arıza var sen bu işten anlar mısın?
Hiç bekletmeden cevap verdi:
-Anlarım.
Bu söz bizim için yeterli olmuştu...
Alet edevat alarak bize geldi. Kombiye baktı. Sağını solunu bir iki tıkırdattı ve arızayı giderdiğini söyledi.
-Tamamdır kombiyi çalıştırabilirsiniz.
Çalışmaya başlamıştı kombi… E biz de kendisine teşekkür ettik. “Borcumuz ne kadar?” dedik. Söylediği rakamı da verdik. Ücretini ödedik gitti.
Çok geçmedi kombi yine aynı yerden arıza yaptı… Böylece esasında arızanın giderilmediğini anladık. Kendisine telefon açtık:
-Ustam arıza yine devam ediyor.
-Merak etmeyin zamanla düzelir o.
Kış mevsiminde havalar soğuk olunca, parça değiştirmek gerekmediği zamanlarda bazı arızalar servis dışı ustalar tarafından da giderilebilirdi ama bu arıza parça değiştirmeden düzelmeyecek bir arızaymış.
Mecburen kombinin kendi servisini aradık. Biraz geç geldi ama parçasını değiştirip kombiyi faal yani çalışır hâle getirdi.
Bizim musluk tamircisi usta ile o günden sonra bir müddet karşılaşmamıştım... Bir gün karşılaştığımda ayağı sarılıydı ve elinde baston olduğu hâlde topallıyordu. Karşılaştığımızda selam verdim “geçmiş olsun” dedim.
Verdiği cevap hayli enteresandı. Bir tamirat işinde çalışırken düşüp ayağını kırdığını söyledi. “Geçmiş olsun” deyip yanından ayrılırken hem “iyi ki bizim evde bir kaza yaşamadı” diye sevindim. Çünkü sigortasız bir işçinin evde başına bir kaza gelse kanun karşısında doğrudan sorumlusunuz. İkincisi de her işte ehline müracaat etmek gerektiğini anlamış oldum.
O’nun kazandığını hak edip etmediği konusunu ise ona bırakıyorum. Ve hatıramı herkesin bildiği bir atasözüyle tamamlıyorum: 
“Yarım hekim candan, yarım imam dinden eder!..”
      Necdet Akman-İstanbul