AİLE-ÖĞÜT

Yeryüzündeki açIığın ve yoksulluğun nedeni; yoksul olanları değil, açgözlü zenginleri doyuramamaktır!..

 

 

 

 

Hayatımızı idame ettirdiğimiz bugünlerde her geçen gün kültürümüzden bir adım daha uzaklaşıyoruz. İnsanoğlu bu keşmekeşin içinde sığınacak yer ararken bizim bu denli onu bir kenara itip bununla da kalmayıp dalga geçecek derecede hakir görmek durup düşünülmesi gereken bir durum. Hayatınızın her safhasına bunu parça parça yerleştirdik ne yazık ki…

Geçenlerde birinin bir isimle dalga geçmesi ondan öncesinde birinin kıyafetle dalgası hemen sonrasında yemeklerdeki tercihlerin değişmesi ardından saçlarını farklı tarayan ve değişik bir kıyafet giyen birilerinin katıla katıla gülmesi rastladığım birkaç olay arasında. Dil kültüre eşitken bunun sabit kalacağını düşünüyorsak oturup bir de kendimize gülelim.

Aslında bu kadar eleştirinin yapıldığı bir günde günümüzde dili muazzam kullanan insanlardan bahsetmemek olmaz. Onların dili davranışlarına giyim kuşamına hayat tarzına ve en önemlisi de bilinçlerine yansımış. Düzgün cümlelerle iletişim kuramayan insanların birbirine saldırmasını birbirini aşağılamasını ve birbirine türlü sıfatlarla hitap etmesini tuhaf karşılamamak gerek.

Bu kadar büyük bir sorunla karşı karşıyayken insanların birbirini anlamasını istiyorum bunun için bir şeyler yapmamak akla ziyan geliyor. Meramın belli olması çaresiz bir durum olmadığını gösterir. Bu durum şu an sadece bir dizi, olay yaşanmış bir senaryo olmadan tedbiri elden bırakmamak lazım…

 

 

 

 

       Söyleyin dostlar

 

 

 

 

 

“Lokmalarımızı iyice çiğneyin! Çiğnemek gıdaların emilimini kolaylaştırır. Dengeli beslenmeye yardımcı olur. Lokmalar iyice çiğnendiğinde; lokmalar sindirime hazır hale gelir. Böylece mideyi ve pankreası zorlamadan bir emilim gerçekleşir. Böylece pankreasa yük bindirmemiş olursunuz”