Kaydet
a- | +A

Öncelikle "mesel" kelimesinin bizâtihi izâhâtı ile kelâm edelim.

MESEL: "Ders ve ibret alınacak küçük hikâye, fıkra, kıssa."

Kelimenin izâhâtını etmiş bulunduktan sonra bunu izâhâtına binâen bir mesel ile taçlandıralım.

-Bir piyâde baş açık ve yalın ayak hicâz kervânıyla Kûfe'den çıktı. Bize refîk oldu. Salınarak gider, derd-i har benimki, binmek için bir hayvana sahip değilim. Saman ve arpasından haberdar değilim. Bir merkebe binen ona dedi ki:

-Ey derviş! Nereye gidiyorsun? Geri dön ki yol zahmetinden ölürsün.

Derviş, bu söze iltifat etmedi. Çöl yolunu tutup gitti. Bir vakit ben-î hilâl hurmalığına vasıl olduk. Zenginin eceli geldi, öldü. Derviş, onun yastığının yanına geldi, dedi ki:

-Yahû biz meşakatten ölmedik, sen ise hayvan üzerinde öldün.

***

Diğer bir mesel ise;

-Birisi gece boyunca hastanın baş ucunda ağlamış, gün ağarınca ağlayan ölmüş, hasta kalkmış yaşamış.

Nice süratli giden atlar kaldı da topal merkep canını menzil-i maksûda götürdü. Nice toprağa sağlam kimseleri defnettiler de yaralanmış olan nice kimse ölmedi...

Kısacası;

"Ecel geldi mi hiçbir saniyeyi bile ertelemez."

***

Bir söz okudum. Bu meselleri anlamlı kılan.

-Ölüde söyleme gücü olsaydı duyacağın muhtemelen şunlar olacaktı;

"Ey gafil insan, ölü gibi dudağını yumarak sessiz durma.

Dilin dönerken Cenâb-ı Hakk'ı zikretmekten geri kalma.

Bizim zamanımız boşa geçti, birkaç nefesi fırsat bil, sen bari şu güzel fırsatı elinden kaçırma!.."

Havva Arvas

ŞİİR

Kendinden geç

Arif olmak ister isen, gel ey gönül kendinden geç,

Maruf olmak ister isen, gel ey gönül kendinden geç.

Mürşid-i kâmil ararsan, aşk deryasına dalarsan,

Çare ne diye sorarsan, gel ey gönül kendinden geç.

Makam-ı İhlas istersen, hüsn-i ahlakı göstersen,

Güzel niyetler beslersen, gel ey gönül kendinden geç.

Hasretin bitsin diyorsan, vasıl olmak istiyorsan,

Gece gündüz ağlıyorsan, gel ey gönül kendinden geç.

İkilik bitmesi için, vahdetin gelmesi için,

Aşk ile sevmesi için, gel ey gönül kendinden geç.

Huzurlu yaşamak için, yükünü taşımak için,

Gönlünle barışmak için, gel ey gönül kendinden geç.

Kurtul dünya mihnetinden, kurtul nefsin nefretinden,

Kurtul gönül fetretinden, gel ey gönül kendinden geç.

Aciz Sultan istiyorsun, kalben pişmanım diyorsun,

Ölüm haktır biliyorsun, gel ey gönül kendinden geç.

Aciz Sultan-Abdurrahman Gök

KELAM-I KİBAR KİBAR-I KELAMEST

(Büyüklerin sözü, sözlerin büyüğüdür)

Din büyüklerimiz buyurdular ki: "Abdülhakim Efendi Hazretleri (kuddise sirruh) buyuruyorlar ki: Yüz yıl okuyup âlimin huzurunda hazır olsak hesaba katılmayız, gaip olsak aranmayız." Onlar büyük zatlardır... Olamayız, olamayız, olamayız... Yani kolay değil. İnsanın bilgisi ne kadar artarsa tanıması o kadar artar, tanıması ne kadar artarsa, o kadar saygılı, edepli olur ve çok korkar. Allahü teâlâdan en çok korkanınız onu en çok tanıyanınızdır. Yani İslam âlimleridir. Hatta o kadar korkarlar ki kardeşim, kendilerini aslanın ağzındaki yem gibi düşünürler...”

Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...

ÖNE ÇIKANLAR