İbibik kuşundan öğrendiklerim

A -
A +

Sabah belgeselde ibibik kuşlarından bahsediyordu. Anne kuşun bin bir emekle büyüttüğü yavruları 20-28 gün aralığında yuvadan ayrılıyorlar. Yavrular yuvadan çıkınca hayret dolu gözlerle etraflarını incelemeye başlıyorlar. Önlerinde uçsuz bucaksız keşfedilmeyi bekleyen bir dünya var. Heyecanla her nesneyi incelemeye, etrafla tanışmaya başlıyorlar. Bu yavru kuşun hayret dolu bakışlarını görünce ister istemez insan yavrusunu düşünmeye başladım. Anne dokuz ay boyunca binbir emekle taşıdığı yavrusunu kucağına aldığında onu hiçbir zaman yanından ayırmıyor. Besliyor, tehlikelerden koruyor, yavrusu için birçok çaba sarf ediyor. Lakin bir şeyi gözden kaçırıyor. Daha dünyayı yeni keşfedeceği, etrafı inceleyeceği zaman onu ekranla tanıştırıyor. O minik gözler saliselerle akıp giden ekran karşısında büyüleniyor... Minicik dimağı ekrandaki hareketliliğe takılıp kalıyor... Bu akışa, bu görüntüye, bu hızlılığa alışan yavruyu ne hayrete düşürebilir? Anne yavrusunu alıp dışarı çıkınca onu hayrete düşürecek bin bir görüntü varken, yine anne eline bir ekran tutuşturuveriyor(!) Aman sessizce otursun bebek arabasında... Zamanla yavrusu bu düzene alışıyor. Gökyüzünde uçan kuşlar dikkatini celp etmiyor... Yerde dolaşan karıncalarla göz göze gelemiyor. Zaten anne onu bebek arabasından indirmiyor. Elleri toprakla buluşmuyor, gözleri bulutları seyretmiyor. Böyle binlerce sahne sayabilirim... Velhasıl anne o yavrunun elinden hayret duygusunu çalıyor...

 

Şimdi soruyorum, anne ibibik yavrusunu 28 gün sonra yuvadan salıyor ama onu çevreyi tanıyacak bir şekilde yetiştiriyor. Peki bir insan olarak yavrularını yetiştiren anne olarak, şefkatle baktığımız yanından ayırmadığımız yavrularımızın hayret duygularını neden çalıyoruz? Size birisi “3 yaşında çocuğun sal artık kendisi dolaşabilir” dese, onun aklının sağlığından şüphe edersiniz değil mi? Neden o zaman 3 yaşındaki bir çocuğu ekranda savunmasız baş başa bırakıyorsunuz? Ekran da sokak kadar tehlikeli. Hatta sokak o kadar tehlikeli değil. Çok güvendiğiniz o çizgi filmin aralarında bile absürt bir reklam çıkmıyor mu? Neden evlatlarınızı short kaydırmayla baş başa bırakıyorsunuz! Yabancı insanları yaklaştırmazsınız ama pekâlâ da yüzlerce yabancı insan ekran sayesinde evlerinize sızıyor... Sonra o çok sevdiğiniz yavrularınızı pedagog, psikolog kapılarında gezdiriyorsunuz... Anne ibibik mi daha merhametli, yoksa biz mi? Bu sabah bu düşüncelerle düşünüp durdum...

 

     Amine Kübra Salar

 

 

ŞİİR

 

 

     Sen de biliyorsun

 

 

 

Hiç düşmanım yoktur benim,

 

Bunu sen de biliyorsun,

 

Sevenim pek çoktur benim

 

Bunu sen de biliyorsun.

 

 

 

Vefa nedir biliyorum

 

Hak yolunda gidiyorum

 

Kalp gözüyle seviyorum

 

Bunu sen de biliyorsun.

 

 

 

Kalp kırmayı beceremem,

 

Kötülüğü düşünemem,

 

Sözü fazla gevelemem,

 

Bunu sen de biliyorsun.

 

 

 

Aşka mezar kazmadım ki

 

Zıt görüşe kızmadım ki

 

Faso fiso yazmadım ki

 

Bunu sen de biliyorsun.

 

 

 

Nöbetçinin sözü böyle

 

Birdir özü sözü böyle,

 

Hadi durma doğru söyle,

 

Bunu sen de biliyorsun.

 

 

 

Nöbetçi Şair-Şahin Ertürk

 

 

KELAM-I KİBAR KİBAR-I KELAMEST

(Büyüklerin sözü, sözlerin büyüğüdür)

 

 

Din büyüklerimiz buyurdular ki: "Gençlerin Allahü teâlâya dönmesi, Allahü teâlâya ibadet etmesi çok kıymetli. Şâh-ı Nakşibend hazretlerine (kuddise sirruh), bir gencin ibadet etmesiyle, yaşlının ibadet etmesi arasındaki fark nedir, diye sormuşlar. Bir gencin ayağındaki bir kıl kadar olsam, Rabbime hamd ederim, buyurmuş. Değer itibarıyla! Onların ayaklarında bir kıl, çok değerlidir. Arş, Cennetin tavanıdır. Büyüklüğüne akıl sır ermez. İnsanoğlu bunu hayal edemez. İşte mahşer günü herkes güneşin altında yanarken, genç yaşta namaz kılanlar, genç yaşta Allah diyenler, bu Arş'ın altında bir araya geleceklerdir.”

 

 

 

Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.