Diyabet tedavisinde yapay zekâ dönemi! 'Yapay pankreas' umut oldu
Dünyada diyabetli nüfusu 584 milyona ulaştı. Her 9 kişiden 1’i diyabetle yaşıyor. Türkiye’de diyabet artış hızı dünya ortalamasının 2 katı, Avrupa’nın ise 4 katı oranında. Dünyada ve ülkemizde şeker hastası sayısı hızla artarken, tedavide yaşanan gelişmeler diyabet hastalarının geleceğe umutla bakmasını sağlıyor.
- Yapay pankreas, kan şekerini anlık olarak ölçer ve gerekli insülin miktarını otomatik olarak sağlar.
- Diyabet, dünya genelinde 589 milyona ulaşan, hızla yayılan bir sağlık sorunu.
- Diyabet iyi kontrol edildiğinde herhangi bir sağlık sorununa yol açmaz.
- Kök hücre tedavisi ile insülin salgılayan hücreleri oluşturmak ve vücuda yerleştirmek yeni bir tedavi yöntemi.
ZİYNETİ KOCABIYIK - Yapay zekâ yazılımları ve giderek mükemmelleşen teknoloji ile gelişmeye devam eden insan pankreasını takip eden sistemler, diyabet hastalarının umudu oldu. Artık diyabet tedavisinde “yapay pankreas” döneminin başladığını söyleyen Acıbadem Üniversitesi Diyabet Araştırma Merkezi’nden İç Hastalıkları ve Endokronoloji Uzmanı Prof. Dr. M. Temel Yılmaz “Bilim insanları yıllardır pankreasın yaptığı işi taklit edecek akıllı bir cihaz hayal ediyordu. Artık bu hayal gerçek oldu. Yapay pankreas, vücuttaki glikoz seviyesini anlık olarak ölçüyor, insülini otomatik olarak veriyor ve kişiye özel akıllı ayarlamalar yapıyor. Yani hasta hiçbir şey yapmasa bile, cihaz kan şekerini kendi kendine dengede tutuyor. Artık diyabeti yüksek teknoloji yönetiyor” dedi.
AVRUPA’YI SOLLADIK
14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla düzenlenen toplantıda görüştüğümüz Prof. Dr. Yılmaz, dünyada diyabetli sayısının 589 milyona ulaştığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Diyabet hem ülkemizin hem de dünyadaki tüm ülkelerin çok önemli, global bir sağlık sorunu. Bizim ülkemizde 12 milyon diyabetli var, Sağlık Bakanlığının verilerine göre de 10 milyondan fazla ilaç kullanan hasta var diyabetle ilişkili olarak. Diyabet insan hayatı boyunca süren bir hastalık, kronik bir hastalık. 0 yaş ile 90 yaş arasında ortaya çıkıyor.
Diyabet, kaynağını; 21. yüzyılın yeni hayat modelinden alıyor. Hareketsiz hayat, bilgisayar başında ekranların önünde uzun geçirilen saatler, buna bağlı olarak da yeme alışkanlıklarının bozulması, arkasından insülin direnci, obezite, obeziteden sonra diyabet. Bu nedenle diyabet çok hızla yayılıyor. Türkiye’de diyabetin artış oranı dünya ortalamasının 2 katı kadar, Avrupa ortalamasının 4 katı kadar.”
ÖNEMLİ ÖLÜM SEBEBİ
Diyabetin son derece önemli bir sağlık problemi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: Diyabet kronik hastalıklar içinde ilk 6 sırada olan ölüm nedenlerinin 4 tanesinin 1 numaralı sebebi. Yani kalp damar hastalıkları, hipertansiyon ve buna bağlı felçlerin, böbrek yetersizliklerinin 20 yaş üstü görme kayıplarının ve trafik kazaları dışında bacak amputasyonlarının bir numaralı sebebi.
3 DİYABETLİDEN 1’İ BİLMİYOR!
Diyabetin iyi izlenmesi ve iyi kontrol edilmesi durumunda hiçbir sağlık sorununa yol açmayacağını belirten Prof. Dr. Yılmaz “Diyabetlilerin 3’te 1’i şu anda diyabetli olduğunu bilmiyor. Tabii bu süreç içinde de organ hasarları oluşuyor. Onun için diyabetin kontrolü çok önemli. Diyabet hastalarının mutlaka her yıl düzenli olarak bulgu olsun- olmasın kontrollerini yaptırmalı. O zaman diyabet çok uzun yıllar 50 sene, 60 sene, 80 sene hiçbir hastalık yapmadan kontrol altına alınabiliyor” dedi.
KÖK HÜCRE TEDAVİSİ
Diyabetin kesin tedavisi için çok önemli gelişmeler yaşandığını anlatan Prof. Dr. Yılmaz, bu gelişmeleri şöyle anlattı:
"Birincisi yapay pankreas çok hızla gelişti, artık tam otomatik yapay pankreaslar çıktı. Yani hasta kullanmaya başladığı andan itibaren günlük hayatında hiçbir değişiklik yapmadan sistemler hastanın kan şekerini normal düzeyde tutuyor. Bir diğeri kök hücre. Kök hücreyle ilişkili de artık tıp yağ dokusundan veya herhangi bir yerden aldığı kök hücreden insülin salgılayan hücre oluşturabiliyor, onu büyütebiliyor ve o insülin salgılayan hücreleri insan vücudunda karaciğer içine veya kas dokusunun içine koyabiliyor. Önümüzdeki dönemde parmaktan kan şekeri ölçümleri, insülin iğnesiydi, iğne yapma uygulamaları bunların hepsi bitecek. Bundan sonraki süreç artık yapay pankreas ve kök hücre dönemi olacak. Diyabeti olan herkes, özellikle Tip 1 diyabeti olan herkes bunları kullanacak."
ARTIK DİYABETİMİN YAN ETKİLERİNDEN KORKMUYORUM
36 yaşındaki Influencer ve diyabet yaşam koçu Janset Burcu Kubat Kırmızıgül Tip 1 diyabet hastası. 20 yaşında teşhis konmuş. Evli ve 4 yaşında bir kız çocuğu annesi. Yaklaşık 6 aydır yapay pankreas kullanıyor. Yapay pankreasın hayatını çok kolaylaştırdığını söyleyen Kırmızıgül, deneyimini şöyle anlatıyor:
"Bu sistem şöyle çalışıyor: 2 dakikada bir kan şekerim ölçülüyor ve buraya bir bilgi giderek, şu rezervuarda bulunan insülinin ne kadarının bana gönderilmesi gerektiğine karar veriyor. Ben sadece sabah kahvaltı ediyorum. Öğlen yemek yiyorum ve akşam yemek yiyorum demek dışında ekstra bir müdahalede bulunmuyorum bu sisteme. Ve geceleri de beni hipoglisemiden koruyor, yani kan şekeri düşüklüğü riskim ortadan kalkmış oluyor.
Çünkü eğer kan şekerim düşerse sistem kendini durduruyor ve bana insülin vermeyi bırakıyor. Dolayısıyla ben herkesle aynı kan şekeri aralığında uyanarak güne 1-0 geriden değil, herkesle aynı seviyeden başlıyorum, dolayısıyla bu da bütün günüme yayılan bir iyilik hali oluyor. Korkumun önüne geçti, komplikasyonlardan korunduğumu düşünüyorum."
