Düdüklerinde standart yoktu!

MHK’nin yaptığı operasyon sonrasında hakemler sahaya tedirgin ve öz güvensiz çıkıyorlar. Haftanın diğer maçlarındaki dikkat çeken bu durum dün Atilla Karaoğlan için de geçerliydi. Müsabakanın başında çalmadığı fauller ya da çaldığı çok basit düdükler dikkati çekti. Ancak her iki teknik adamın da sahada hakemle uğraşmayan tarzları ve taktikleri sayesinde hakem bunalmadı. Galatasaray'ın ikinci golünden önce Mustafa'nın Umut Meraş'a yaptığı müdahale için Beşiktaşlılar faul bekledi. Mustafa'nın arkadan yaptığı hareketler Umut'u rahatsız ediciydi ancak, bir temas oyunu olan futbolda, böyle basit faullere düdük çalınmaması daha doğru. VAR'ın karışmaması da normal. Ancak maç içerisinde bu hareketin çok çok daha basitlerine faul çalan Atilla Karaoğlan'ın burada düdük çalmaması, faullerde standardı sağlayamadığının en bariz örneğiydi.

Josef atılmalıydı

64. dakikada Josef taç çizgisi kenarında Cicaldau'nun yüzüne omzuyla hamle yaptı. Hakem bunu sarı kart olarak değerlendirdi. Temas omuzla da olsa bence, kasıtlı olarak yapıldı ve acımasızlık vardı. Kırmızı verse daha doğru olurdu. Atilla Karaoğlan'ın tartışılacak kararları vardı ama futbolcuların hakem üzerine kurgulanmaması sayesinde, maçı olaysız bitirdi. Bir maçın çirkinleşmemesinde teknik adamların ne kadar önemli rol oynadığını dün akşam bir defa daha gördük. Bu hakem kararları ile kulübelerde Fatih Terim ve Sergen Yalçın olsaydı, acaba bu maçta neler yaşanırdı? Bu nedenle Önder Karaveli ve Domenec Torrent'i kutlamak lazım.