Yimpaş’tan şikâyetim var yayınlarsanız sevinirim

Hayırlı bayramlar. Sizleri saygı ile selamlıyorum. Feridun Ağabey, milletimizin dertlerini yayınlayıp bizlere duyurduğunuz için size teşekkür ediyorum. 

Benim size paylaşacağım derdim Yimpaş Holding hakkında olacaktır. Yüz yirmi bin ortaklığı olan YİMPAŞ AŞ iflas algısı vermekle birlikte hâlâ çalışmaktadır. 13 mağazası kiraya verilmiş, bunların da bir kısmı çalışmakta ve diğerleri de boştur. Bu şirket bize ortaklık senedi satarken bütün yan kuruluşlara da ortak olacağımızı garantiledi. İflas sebebi ile bizim şikâyetlerimize bakmıyor ve ilgilenmiyorlar. Hâlâ çalışmakta olduğu için bu durum bizleri çok şaşırtıyor. Gazetesinden bunları araştırıp soruşturan bir muhabiriniz vardır inşallah. Ben Türkiye gazetesini okurum. Bizim Sayfa’nın da sevdalısıyım. Bütün çalışanlarınızın bayramını kutluyorum. Bizim Sayfa yazarlarının ve hocalarının ellerinden öperim. Bu şikâyeti sayfanıza yayınlarsanız çok memnun olurum. Saygılarımla 

***

 

Feridun Ağabey, hemen her gün sağlığımızla ilgili ekranlarda hocalarımız bizi bilgilendiriyorlar. Ne yiyip ne yemeyeceğimizi de artık onlara danışır hâle geleceğiz.

De benim merak ettiğim bir konu var. Bize ekranda içeceğimiz suyun miktarını, yiyeceğimiz öğünün kalorisini; yapacağımız diyeti detaylarıyla anlatan hocalarımız, kendi görev yaptıkları hastanelerle niçin ilgilenmezler? Hastanelerin yemekhanelerinde kullanılan, hastalara servis yapılan; kantinlerde büfelerde veya sosyal tesislerde kullanılan tabak, bardak, çatal vb. gibi plastik maddelere niçin hiç dikkat çekmezler? Hastalara yapılan yemek servisleri de dâhil hastane ortamında insanların sağlığını ekrandaki seyirciler kadar düşünmezler mi? Normal bir kimse bile internete girip baksa plastik malzemelerin zararlarını sayfalarca okur. Poşetlerin çevreye zararı var diyerek marketlerden kaldıran çevre bakanlığı da dâhil yetkililer hastanelerdeki plastik maddelere neden ses çıkarmazlar…

Plastik maddelerden oluşan bu malzemeler her biri tehlikeli kanserojen malzemelerden değil midir? Köpük bardaklar bu tehlikeli malzemeden değil midir? Plastik bardaklardaki sıcak içeceklerin bazı kimyasal reaksiyonlara yol açtığını bilmiyorlar mı? Plastik ve köpükten imal edilen bardakları kullananların kanser tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini hiç mi bilmiyorlar?

Kaldı ki bu konuda yine Sağlık Bakanlığı yetkilileri poliklor ve etilen içeren plastik kapların 70 dereceden fazla sıcak ve asitli sıvılarla temas etmeleri hâlinde bazı kimyasal ürünlere dönüşebildiklerini söylemektedir. Dolayısıyla hayatımızı çepeçevre saran plastik ürünleri hastane ortamından uzaklaştırmadan vatandaşın sağlığına, kullandığı poşete, yediği şekere vb. akıl vermek vatandaşla biraz dalga geçmek gibi geliyor. Bilmem anlatabiliyor muyum?

***

 

Küçüklüğümde hiç anlamadığımdan mı nedir, türküleri dinlerken pek bir şey anlamazdım. Geçtiğim gün televizyonda dinlerken bir tuhaf oldum. Diyordu ki: “Kim okurdu kim yazardı, bu düğümü kim çözerdi; koyun kurt ile gezerdi, fikir başka başka olmazsa” Bu nasıl bir sanat bu nasıl bir düşün zirvesiydi? Koyun ve kurdun birbirine zıt fikirler için en uç örnek olması ve bu sebeple de fikirlerin elbette birbirinden farklı olabileceği gerçeğine nasıl işaret ediyordu şair? Ve bunu yıllar ötesinden günümüz gençliğine armağan ediyordu. Biz ise ne çocukluğumuzda ne gençliğimizde bu kültür hazinelerimizden habersiz pop dinlemenin, caz dinlemenin, metallica dinlemenin güya ayrıcalığını yaşıyorduk. Batılı müzikler bize entellik katıyordu. Meğer aslında eğlenceyle birlikte bizden düşünmeyi ve sorgulamayı kaldıran bir tür fikir uyuşturması gibi bir şeydi bunlar… Geriye dönüp baktığımızda bir kuru gürültü olduğunu şimdiki yaşımda anlıyorum. Geçen yıllarıma acıyorum…”