Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesinden bu çocuğa randevu istiyoruz

A -
A +
“Feridun Ağabey, Benim 9 yaşında bir torunum var. Hiperaktif ilaç tedavisini bütün imkânlarımızı zorlayarak özel hastanede yaptırıyoruz.  Yalnız rehabilitasyon merkezine de gitmesi gerekiyor. Onun için de Derince Eğitim Araştırma Hastanesinden heyet raporu alması lazım ama hastanenin bütün randevuları sürekli dolu. Her gün 182 184 çağrı merkezlerini arıyorum dolu. Eğitim yılının yarısı oldu çocuk daha eğitime gidemedi. CİMER SABİM gibi kuruluşları aradım ilgilenen olmadı. Türkiye’de ilahiyat, eğitim, mühendislik, hukuk fakültesinden geçilmiyor mezunları işsiz. Ama Kocaeli’de Çocuk Psikiyatristi devlette sadece 3 tane. Bu bir çelişki değil mi? Köşenizde yer verirseniz belki bir yetkili görür de ilgilenir. Telefonum sizde kayıtlı.”          Mustafa Türüdü/Kocaeli     Cenazeyi alıp müftülüğün kapısına mı bırakalım?   Feridun Ağabey, biz Afyonkarahisar'ın Sultandağı ilçesi Karapınar köyünde yaşıyoruz. Köyümüz 2014 yılına kadar belde idi. Büyükşehir yasasıyla birlikte binlerce beldeyle birlikte köyümüzün de belediye statüsü elinden alındı. Bu durum göçü hızlandırdı. Nüfus binin altına düştü. Fakat özellikle yazın iki üç katına çıkıyor. Sosyal hayat canlı... Merkez köy konumunda olduğu için çarşısı, pazarı faal. Köyümüzde iki cami var. Birisi imam olmadığı için kapandı. Yıllardır kilitli. Merkez camimizde ise vekil imamımız vardı. O da önceki hafta askere gitti. Kaldık imamsız ve ezansız. İlçe Müftülüğüne başvurduk, imamımız gelene kadar birilerinin görevlendirilmesini talep ettik. Fakat olumlu cevap alamadık. Geçen gün köy sakinlerinden biri vefat etti. Cenaze namazını kıldıran olmayınca cenaze ortada kaldı... Bundan sonra benzer durumla karşılaşırsak cenazeyi alıp müftülüğün kapısına bırakacağız. Anadolu'nun göbeğinde gayrimüslim yurdu gibi boynu bükük kaldık. Bu durum bizim çok zorumuza gidiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'na ve Afyonkarahisar Müftülüğüne sesleniyoruz: Lütfen bu işe bir çare bulun, bizi ezansız imamsız bırakmayın kurban olayım...         Bir vatandaş     Samim Utkun Ağabey'in ardından...   Babıali Enderun Sohbetlerinin sanat edebiyat tarih dünyasının yanında basına emeği geçmiş aramızdan ayrılan veya yaşayan çınarlarını konut ettiği güzel bir platform olduğunu biliyorum. Dün de davet edildiğim bir program vardı. Deniliyordu ki: “Vefatının 18. yılında dostları, meslektaşları ve sevenleri tarafından rahmetle yâd ediliyor. Babıali Enderun Sohbetlerinde bu seçkin şahsiyet hakkında önemli bir toplantı yapılıyor. Yakın dostları, tanıyanlar, mesai arkadaşları, ressamlar bilhassa Türkiye Çocuk dergisinde onunla ter döken dostlarımız, bize Samim Utkun’un hayatını, sanatkâr kişiliğini hatıralar eşliğinde anlatacaklar...” Rahmetli Samim Utkun Ağabey için konuşmaya başlarsak sayfalar yetmez… Öncelikle bu organizasyonu düzenleyen sevgili arkadaşımız Mehmet Nuri Yardım Bey'e, rahmetliyi en iyi tanıyanlardan Gazeteci Yazar ve Ressam Muammer Erkul ve Ressam Murat Sevinç Beylere ve emeği geçenlere teşekkür ederek onunla ilgili bir iki anlamlı söz de biz eklemek istiyoruz... Bir kere tam bir İstanbul Beyefendisiydi. Rahmetli Enver Ören Ağabeyimizin tek kelimeyle hayranıydı. “Güneş ışığından başka ışık kullanmam” derdi. Kore Savaşı'na gönüllü katılan biriydi ve orada Kuzey Yıldızı isimli bir gazete çıkardığını anlatırdı. Kullandığı iki ilaç vardı. Vefatından önce yaptığımız son ziyarette ve röportajda “Cenazemi Türkiye gazetesi kaldırsın” demişti. Allah rahmet eylesin… (F.A.)     Mescit sizden yakıt bizden… Var mısınız?   Feridun Ağabey, benzin istasyonlarında şehir içinde ve şehirler arası yollarda insanların yakıt aldıktan sonra ihtiyaç duyabileceği yiyim giyim bakım tuvalet ihtiyaçları için her şey düşünülüyor. İyi güzel de oluyor. Ama bir küçücük ibadet odası nedense düşünülmüyor? Hadi ben düşündüm ve benzin istasyonlarına çağrı yapıyorum: Abiciğim namaz kılmak isteyen müşterileriniz yok mu? Onlar için de abdest alıp namaz kılabileceği bir küçücük mekân ayarlayın. Hep size takılalım… Mescit sizden yakıt bizden… Var mısınız?..           M. Necati Gülcan-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.