İller değil toplum kırmızıya dönmüş!

A -
A +
Bu sıralar üçüncü sayfa haberlerine bakınca içim kararıyor. Cinayetleri geçtim, son bir ayda okuduğum yolsuzluk, dolandırıcılık ve çete haberlerini hiçbir dönemde okumadım. Enteresan bir vaziyet var. Hepsini saysam, sütunlara sığmaz. Vurgunların miktarı dudak uçuklatacak cinsten. Olaylara karışanlar olaylar kadar dikkat çekici. Mesela bir büyük şehrimizin emniyet müdür yardımcısı ve orta ölçekli bir ilçemizin ticaret borsası başkanı suç örgütü operasyonunda gözaltına alındı. Bir polis memuru kayınbiraderiyle CHP Denizli Milletvekilinin uygunsuz görüntülerini çekip şantaj yapmaktan tutuklandı. Bilişim sistemleri yoluyla 1,2 milyar liranın üzerinde akaryakıt vurgunu yapan çete 'Silici' operasyonuyla çökertildi. Bursa'da gemi kontrol memurlarına rüşvet vererek eski deniz taşıtlarına ait ruhsatları yeni imal ettikleri balıkçı teknelerine geçiren, bu yolla devleti milyonlarca lira zarara uğratan çeteye operasyon yapıldı. Mersin'de sosyal medya üzerinden ayarladıkları şahısları sahte sigortalı gösterip bankalardan 50 milyon lira kredi çektiren kişiler yakalandı. Çete üyelerinin arasında SGK çalışanları da çıktı. Çetenin krediden yüzde 20 ila 40 arasında komisyon aldığı belirlendi. Ankara ve İzmir'de kamu görevlilerinden rüşvet karşılığı bilgi ve belge alan, kendilerini kamu görevlisi gibi tanıttıkları kişileri, işlerini çözme vaadiyle dolandıran çete ortaya çıktı. Tokatçıların hesabında 35 milyon liralık hareketin olduğu belirlendi. Sahtekârların İsviçre merkezli bir madencilik firmasının Türkiye’den satın aldığı 36 milyon dolar tutarındaki bakır külçelerin yerine Çin'e kaldırım taşı gönderdiği tespit edildi. Adana'da aralarında doktor, eczacı ve biyologların bulunduğu çetenin kanser ilaçlarını yurt dışına satıp yerine hastalara ağrı kesici verdiği belirlendi. Sağlıkçı çetesinin 12 milyon liralık vurgun yaptığı ortaya çıktı. Kütahya'da yurt dışından ithal edilen ikinci sınıf hayvanları sahte belge ile birinci sınıf gibi göstererek zimmetlerine para geçiren Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği üyeleri gözaltına alındı. Türkiye'nin piyasa değeri en yüksek şirketi olan Ford Otomotiv iki çalışanına usulsüzlük yaptıkları gerekçesiyle 247.8 milyon TL tutarında tazminat davası açtı. Kocaeli'de konteyner almak isteyen kişileri kapora alarak 600 bin lira dolandırdığı öğrenilen çeteye baskın yapıldı. İstanbul’da bir iş adamını avukatı; Bursa'da ünlü İskender kebapçısını çalışanları dolandırıldı. Denizli'de orman işletme müdürü orman kaçakçılığından tutuklandı. Müdürün devleti 10 milyon lira zarara uğrattığı belirlendi. Antalya'nın Patara Plajı'ndan sera atıklarını toplama bahanesiyle 5 bin kamyon kum çalan, aralarında kaymakamlıkta görevli bir kişinin de bulunduğu çete çökertildi. Afyonkarahisar’da termal devre mülk satışı üzerinden 7 binin üstünde kişinin 150 milyon lira dolandırıldığı belirlendi. Eskişehir'de zimmetine 5 milyon geçiren icra müdürü tutuklandı. Avrupa’dan özel cihazlar getirerek sahte altın üretimi yapan kalpazanlar kuyumcuların kâbusu oldu. Yalova, Milas, Menemen gibi belediyelerden gelen yolsuzluk operasyonlarını hatırlatmıyorum... Vakai adiyeden olan telefon dolandırıcılıklarını söylemiyorum... Elbette artan dolandırıcılık vakaları toplumun geneline teşmil edilemez ama bu, bir şeylerin göstergesi olduğu gerçeğini de değiştirmez... Haber bültenleri, televizyon programları toplumun davranışları hakkında fikir verir. Basın, toplumun aynası. Aynadaki tablo felaket, toplum kırmızıya dönmüş... İşin moral veren yanı Emniyet Teşkilatının kim olursa olsun bunlara göz açtırmaması... Ki zaten bu operasyonlar Emniyet'in başarısının resmi.     Ya göremediklerimiz   Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü... Ama ülkemizde maalesef "kadına şiddeti telin etme günü" oldu. Kadına şiddet kanayan yaramız. Son örneğini Samsun'da gördük. Eski eşini sokak ortasında vahşice döven adamın görüntüleri Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Sosyal medyadaki tepki sayesinde cani yakalanıp tutuklandı. Muhtemelen jet iddianame de peşi sıra gelecek. Adam birkaç yıl bile yatmadan çıkacak. Millet unutup gidecek. Talihsiz kadın yine tehlikeyle baş başa kalacak. O şimdilik kurtuldu. Ya kapalı kapılar ardında yaşananlar? Ya kameraların çekemedikleri, sosyal medyanın göremedikleri? Türkiye'de Kadın Acil Destek Uygulaması'nı indirme sayısı 1 milyon 500 bini aşmış. Korkunç bir rakam.     Bakan denetlemede!   Kürşad Tüzmen, üç dönem bakanlık yapmış renkli bir isim. O farklı tarzıyla bir süredir Haber Global'de gezi programıyla ekranlara geliyor. Her pazar "Kürşad Tüzmen ile Benim Şehrim"de izleyicisiyle buluşuyor. Asfalt ağlatan bir motor, deri ceket, deri eldiven ve kaskıyla il il dolaşıp gördüklerini aktarıyor. Yapım, her şeyden önce sunucusundan dolayı dikkat çekici. Fakat izleyende Tüzmen geziye değil de denetlemeye çıkmış gibi bir intiba uyandırıyor. Böyle bir düşüncenin hasıl olmasında kapıda karşılayan, el pençe durup brifing veren yerel yöneticilerin payı büyük. Ama neticede denenmemiş bir şey. Tavsiye ederim.   Yorumcunun jübilesi   Rıdvan Dilmen futbol yorumculuğunu bıraktığını açıkladı. Köşe yazarlığından terk-i sütun eyleyeni çok gördük de yorumculuktan el etek çektiğini ilanen duyurana ilk defa şahit olduk. Demek ki yorumcunun jübilesi de böyle oluyormuş. Darısı herhaltologlara!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.